SİGORTACILIK İYİ NİYETE VE KARŞILIKLI GÜVENE DAYANIR

Yaşam 24.09.2014 - 11:03, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

SİGORTACILIK İYİ NİYETE VE KARŞILIKLI GÜVENE DAYANIR

Burdur, Isparta ve Afyonkarahisar illeri deprem kuşağında yer alıyor
ÖZET: Mert Sigorta’nın Sahibi Hüseyin Macit: “Sigortacılık karşılıklı iyi niyete ve güvene dayanır. Sigortacılıkta en öneli ilkelerden birisi doğruluk ve dürüstlüktür. Her şeyden önce Zorunlu Deprem Sigortası sosyal sorumluluğumuzdur. Ve riziko diye tabir edilen depremin de geçeceği ve hayatın devam edeceği unutulmamalıdır. DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun adıdır. Vatandaşlarımızın bu konuda daha fazla bilgi edinebilmeleri için Alo DASK 125 numaralı telefon hattı aktiftir.” dedi. ANAHTAR KELİMELER: Hüseyin Macit, DASK, deprem, infilak, tsunami, sigorta.     Burdur, Isparta ve Afyonkarahisar illeri deprem kuşağında yer alıyor. Ağustos ayı içerisinde Antalya (Kepez), Akdeniz, Burdur (Ağlasun), Isparta (Kadılar), Afyonkarahisar (Dikici), Muğla (Milas, Datça, Bodrum) gibi şehirler meydana gelen hafif ve orta ölçekli depremlerin ardından sigortacılık ve deprem sonrası maddi hasarların karşılanması konuları akıllara geldi. Oluşan depremlerle birlikte vatandaşlar ev ve işyerlerinin zararlarının giderilmesi hakkında teşebbüslerde bulunup, ev, araba, ahır, canlı hayvan, tarla ve işyeri gibi metalarını sigortalatmaya başladı. Bu sayımızda Mert Sigorta’nın sahibi Hüseyin Macit ile sigorta, deprem, DASK, poliçe, sigorta bedeli konuları hakkında konuştuk.   DERGİ AYRINTI: Sayın Macit, öncelikle sigorta ve sigortacılık nedir, bunu öğrenebilir miyiz? HÜSEYİN MACİT: Sigortacılık günümüzden 4 bin yıl öncesine kadar uzanan bir kavramdır. Dünyada sigortacılığa benzer uygulamalar günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce Babillerde görülmüştür. Prim esaslı sigortaya ise Milattan Sonra 1250li yıllarda Venedik, Floransa, Cenova şehirlerinde rastlanılmıştır. Bugünkü anlamıyla sigortacılığa bakmak için de 14. Yüzyıla uzanmak gerekir. 1953’de de Zorunlu Trafik Sigortası devreye girmiştir.   Sigorta; bir kimse veya kuruluşun belli bir ücret (prim) karşılığında parayla ölçülebilir bir çıkarını (menfaatini) çeşitli tehlikelerden oluşacak zararlarını karşılamak üzere yapılan bir elementer grup anlaşmadır. Yani akittir. Zeyilname; poliçede yapılacak herhangi bir değişikliği belgeleyen sözleşmeye denir. Reasürans; Rizikoların belli bir bölümünü anlaşma yoluyla prim karşılığında başka bir sigorta şirketine devreder. Bu işleme Reasürans (mükerrer sigorta) adı verilir. Riski devreden sigorta şirketine de Sedan denir. Riski devralan sigorta şirketine ise Reasürör adı verilmektedir. Reasürörün de riskin bir kısmını başka bir sigorta şirketine devretmesine ise Retrosesyon denilmektedir. Rizikonun birkaç sigorta şirketine müşterek sigortalatmasına Koasürans denir. AYRINTI: Bu tanımlar elbette sigortacılık alanındaki tanımlardır. Peki, bize sigortacılığın temelini aktarır mısınız? MACİT: Sigortacılık karşılıklı iyi niyete ve güvene dayanır. Sigortacılıkta en öneli ilkelerden birisi doğruluk ve dürüstlüktür. Sigorta Bedeli: Sigorta edilen şeyin riske uğraması halinde sigortacı tarafından ödenmesi gereken azami meblağdır. Sigorta Değeri: Sigorta ettirilen menfaatin ekonomik değerine denir. Sigortalı hasar anında zararın tam alınabilmesi için sigorta bedeli ile sigorta değerinin birbirine eşit olması gerekir. Bu noktada da eksik sigorta ve aşkın sigorta gibi kavramlar önümüze çıkmaktadır. Eksik sigorta: Tam hasarı sigorta alır, kısmi hasarın tahakkuk edeni alır. Aşkın sigorta: Sigortalıya hasarda gerçek zararı ödenir. Prim olarak geri verilir. Sigortacının sorumluluğu primin nakit para ödenmesiyle başlar (Nakiyat sigortaları hariç; TTK 1294). AYRINTI: Az evvel sigorta bedeli dediniz, bu bedeller nasıl belirlenir? MACİT: Bu detaylı bir konudur ve üç başlık altında belirlenir. Tanzim Edilmiş(düzenlenmiş) Tarife Rejimi: Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Tasdik Edilmiş (onaylanmış) Tarife Rejimi: Sigorta şirketleri hazırlar, Hazine Müsteşarlığına onaylatırlar. Serbest Tarife Rejimi: Sigorta şirketleri kendi politikaları doğrultusunda fiyat belirlerler. AYRINTI: Yaşadığımız bu bölge bir deprem bölgesi. Deprem deyince de aklımıza DASK geliyor. Bize bu konuda ayrıntı verebilir misiniz? MACİT: DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun adıdır. Vatandaşlarımızın bu konuda daha fazla bilgi edinebilmeleri için Alo DASK 125 numaralı telefon hattı aktiftir. Ülkemiz genelinde zorunlu deprem sigortalı konut sayısı 6,5 milyona yükseldi. Türkiye’de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren yaklaşık 17,7 milyon konutun %36,7’si sigorta sistemine dahil edildi. Zorunlu deprem sigortası ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelen de dahil olmak üzere) sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmıştır. Sigorta kapsamı dışında kalan binalar: Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar, köy yerleşim alanlarında yapılan binalar, tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar, 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar, mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar. Teminat dışında kalan haller: Enkaz kaldırma masrafları, kâr kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar. DASK ile ilgili sigortanın başlangıcı ve sonu: Bu tür sigorta sözleşmesinin süresi bir yıldır. Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saatiyle öğleyin saat 12.00’da başlar ve öğleyin saat 12.00’da sona erer. AYRINTI: Deprem gibi doğal afetlerin ardından hasar ve tazminat nasıl yapılmaktadır? MACİT: Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç on beş gün işgünü içinde DASK’a veya kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmak, DASK görevlilerinin veya yetkili kıldığı kimselerin hasara uğrayan binalara makul amaçlarla ve uygun şekillerde girmesine ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmasına izin vermek, DASK’ın isteği üzerine zarar miktarıyla delilleri saptamaya, rücu hakkının kullanılmasına yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin DASK’a vermek, Zararın tahmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi makul ve uygun bir süre içinde DASK’a veya yetkili kıldığı kimselere vermek, Sigortalı bina veya yer üzerine Zorunlu Deprem Sigortası dışında deprem teminatı bulunan başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları DASK’a bildirmek. Hasarın tespiti: Sigorta edilmiş binalarda meydana gelen zararın nedeni, niteliği ve miktarı DASK’ın veya yetkili kıldığı kimselerin belirlemelerine göre taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir. Taraflar zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde, zarar miktarının tayini hakem- bilirkişilerce saptanır ve DASK’tan tazminat talep edilmesi veya DASK’ın dava edilmesi halinde zarar miktarıyla ilgili hakem- bilirkişi raporu tazminatın saptanmasına esas teşkil eder. Tek hakem- bilirkişi seçilmiş ise atandığı tarihten itibaren, diğer hallerde ise üçüncü hakem- bilirkişi seçilmesinden itibaren en geç üç ay içerisinde ve her halükarda rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı ay içinde raporun tebliğ edilememesi halinde taraflar zarar miktarını her türlü delille ispat edebilirler. Taraflar, uyuşmazlığın çözümü için tek hakem- bilirkişi seçiminde anlaşamadıkları takdirde taraflardan her biri kendi hakem- bilirkişisini seçer ve bu hususu noter aracılığıyla diğer tarafa bildirir. Taraflarca seçilen hakem- bilirkişiler ilk toplantı tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ve incelemeye geçmeden önce bir üçüncü hakem- bilirkişi seçerler ve bunu bir tutanakla saptarlar. Üçüncü hakem- bilirkişi, ancak taraflarca seçilen hakem- bilirkişilerin anlaşamadıkları durumlarda, anlaşamadıkları hadler içinde kalmak suretiyle, diğer hakem- bilirkişilerle birlikte tek bir rapor halinde karar vermeye yetkilidir. Hakem- bilirkişi raporu taraflara aynı zamanda tebliğ edilir. Tazminatın hesabı: Sigorta tazminatının hesabında tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olamaz. DASK hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren mümkün olan en kısa süre içerisinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit ederek sigortalıya bildirmek zorundadır. Tazminatın ödenmesi: Tazminat miktarının yasa ve poliçe hükümlerine göre tespit edilmesinden sonra DASK, sigorta bedelini aşmamak kaydıyla kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç takip eden bir ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır. Tazminat hakkının eksilmesi veya düşmesi: Binanın her bir bağımsız bölümün projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi etkileyecek şekilde tadil edilmesine veya zayıflamasına neden olan veya buna imkan veren malik veya intifa hakkı sahibi, meydana gelen zararın bu nedenle ortaya çıktığının veya artırıldığının tespit edilmesi durumunda bu tutar kadar tazminat alma hakkını kaybeder. Sigorta ettirenin, sigorta süresi içinde sigortalı meskende mevzuata aykırı değişiklik yapması halinde DASK sözleşmeyi feshedebilir. Sigortalının veya sigorta ettirenin beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde DASK’ın sözleşmeyi daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek durumlarda, DASK veya aracı kılınan ilgili sigorta şirketi durumu öğrendiği andan itibaren 15 gün içerisinde prim farkının ödenmesini sigorta ettirenden talep eder. Gerçeğe aykırı beyan hali, depremden sonra öğrenilmişse, tazminat, alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki orana göre ödenir. Sigortalının veya sigorta ettirenin geçmiş depremlerdeki orta veya daha ağır hasar durumunu kasıtlı olarak beyan etmediği anlaşıldığı takdirde DASK, riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır. Aynı yer için birden fazla zorunlu deprem sigortası yaptırılmış olduğunun sigorta ettiren tarafından belgelendirilmesi durumunda, zorunlu deprem sigortası sözleşmesi, başlangıcından itibaren iptal edilir ve primin tamamı sigorta ettirene iade edilir. Aynı bina veya bağımsız bölüm için birden çok Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılamaz. Ancak, zorunlu Deprem Sigortası yapılan bağımsız bölüm veya binanın değeri Zorunlu Deprem Sigortası ile belirlenen sigorta bedeli tutarının üzerinde ise, bu tutarın üzerindeki kısım için, Zorunlu Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından ihtiyari deprem sigortası yapılabilir. Sözleşme süresi içinde menfaat sahibinin değişmesi halinde, sigortanın hükmü yeni menfaat sahibiyle devam eder. Bu durumda yeni menfaat sahibi, sigortaya ait devir zeyilnamesini yaptırmak ve satış işleminin tamamlanabilmesi için zeyilnameyi ilgili Tapu Müdürlüğüne ibraz etmekle yükümlüdür. Bunun dışındaki hallerde ise sigorta ettiren ve sigortalının varlığını öğrenen yeni menfaat sahibi, durumu 15 gün içerisinde sözleşmeye aracılık yapan sigorta şirketine bildirmekle yükümlüdür. DEPREM GEÇECEK HAYAT DEVAM EDECEK AYRINTI: Efendim, konunun teknik boyutlarını ayrıntılarıyla anlattınız. Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmak bir mecburiyet midir? MACİT: Her şeyden önce Zorunlu Deprem Sigortası sosyal sorumluluğumuzdur. Ve riziko diye tabir edilen depremin de geçeceği ve hayatın devam edeceği unutulmamalıdır. DASK, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmi hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tanzim ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık eder. DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlığını ülke genelinde birlikte çalıştığı sigorta şirketleri, buna bağlı acenteler ve banka şubelerinden oluşan dağıtım ağıyla artırırken, uyguladığı düşük prim maliyetleriyle de herkesin bu güvenceye sahip olmasını kolaylaştırmayı hedefler. Sigortalandırma faaliyetlerini, kamuoyu bilinçlendirme etkinlikleriyle de destekleyen DASK, Zorunlu Deprem Sigortasının her şeyden önce hepimizin sosyal sorumluluğu olduğunun altını çizer. Depremin son 60 yıl içerisinde ülkemizde en sık rastlanılan afet türü olması nedeniyle, neredeyse tamamı deprem bölgesindeki ülkemiz için beklenmedik bir durum değildir. Üstelik deprem yapısı gereği sadece bulunduğu bölgeyi değil ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türüdür. Zorunlu Deprem Sigortası birey bazında mesken güvencesi sunarken, ülkemiz için de bir teminat havuzu oluşturulmasına çalışır. Özellikle deprem sonrasında büyüklüğü önem kazanan bu finansal havuz, bizim yaşadığımız yerde olmasa da başka yerlerde gerçekleşen depremlerdeki ihtiyaç sahiplerinin de garantisi olma niteliği taşır. Kendi güvencemizi temin ederken, deprem bölgelerine de etkin şekilde yardımda bulunabilmemize olanak tanıyan DASK, sosyal dayanışma bilincinin yaygınlaştırılmasını başlıca sorumluluğu olarak görür. İhtiyaçların en etkin ve hızlı şekilde giderilmesi için devletin ve sigorta sektörünün işbirliği ile oluşturulan bu sistemin başlıca hedefleri: Kapsamındaki bütün konutların, ödenebilir seviyedeki primlerle, depreme karşı güvence altına alınması, Yurt içinde risk paylaşımının sağlanması, Deprem hasarlarının ülkemize getireceği mali yükümlülüğün, sigorta yoluyla, uluslararası reasürans (yeniden sigortalama) ve sermaye piyasasına dağıtılması, Devletin, depremlerden- özellikle deprem sonrası afet konutları inşasından kaynaklanan mali yükünün azaltılması, Devletin mali yüklerinden kaynaklanan vatandaşa yansıyacak muhtemel ek vergilerin önlenmesi, Sigorta sisteminin, sağlıklı yapıların üretiminde teşvik edici bir araç olarak kullanılması, Deprem hasarlarının karşılanmasında uzun vadeli kaynak birikiminin temin edilmesi, Toplumda sigorta ve sosyal dayanışma bilincinin gelişmesine katkıda bulunulması. Deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumuz ülkemizde tüm bu hedeflere birlikte ulaşabilmemiz, deprem sonrasında birey ve ülke genelinde daha fazla güvenceye sahip olabilmemiz için Zorunlu Deprem Sigortanızı yaptırmayı unutmayınız. DASK Yönetim Kurulu; Hazine Müsteşarlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği, üniversite temsilcisi ve teknik işletmeci Eureko Sigorta A.Ş. nin temsilcilerinden meydana gelir. 
Burdur, Isparta ve Afyonkarahisar illeri deprem kuşağında yer alıyor

ÖZET: Mert Sigorta’nın Sahibi Hüseyin Macit: “Sigortacılık karşılıklı iyi niyete ve güvene dayanır. Sigortacılıkta en öneli ilkelerden birisi doğruluk ve dürüstlüktür. Her şeyden önce Zorunlu Deprem Sigortası sosyal sorumluluğumuzdur. Ve riziko diye tabir edilen depremin de geçeceği ve hayatın devam edeceği unutulmamalıdır. DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun adıdır. Vatandaşlarımızın bu konuda daha fazla bilgi edinebilmeleri için Alo DASK 125 numaralı telefon hattı aktiftir.” dedi.

ANAHTAR KELİMELER: Hüseyin Macit, DASK, deprem, infilak, tsunami, sigorta.  

 

Burdur, Isparta ve Afyonkarahisar illeri deprem kuşağında yer alıyor. Ağustos ayı içerisinde Antalya (Kepez), Akdeniz, Burdur (Ağlasun), Isparta (Kadılar), Afyonkarahisar (Dikici), Muğla (Milas, Datça, Bodrum) gibi şehirler meydana gelen hafif ve orta ölçekli depremlerin ardından sigortacılık ve deprem sonrası maddi hasarların karşılanması konuları akıllara geldi. Oluşan depremlerle birlikte vatandaşlar ev ve işyerlerinin zararlarının giderilmesi hakkında teşebbüslerde bulunup, ev, araba, ahır, canlı hayvan, tarla ve işyeri gibi metalarını sigortalatmaya başladı.

Bu sayımızda Mert Sigorta’nın sahibi Hüseyin Macit ile sigorta, deprem, DASK, poliçe, sigorta bedeli konuları hakkında konuştuk.

 

DERGİ AYRINTI: Sayın Macit, öncelikle sigorta ve sigortacılık nedir, bunu öğrenebilir miyiz?

HÜSEYİN MACİT: Sigortacılık günümüzden 4 bin yıl öncesine kadar uzanan bir kavramdır. Dünyada sigortacılığa benzer uygulamalar günümüzden yaklaşık 4.000 yıl önce Babillerde görülmüştür. Prim esaslı sigortaya ise Milattan Sonra 1250li yıllarda Venedik, Floransa, Cenova şehirlerinde rastlanılmıştır. Bugünkü anlamıyla sigortacılığa bakmak için de 14. Yüzyıla uzanmak gerekir. 1953’de de Zorunlu Trafik Sigortası devreye girmiştir.  

Sigorta; bir kimse veya kuruluşun belli bir ücret (prim) karşılığında parayla ölçülebilir bir çıkarını (menfaatini) çeşitli tehlikelerden oluşacak zararlarını karşılamak üzere yapılan bir elementer grup anlaşmadır. Yani akittir.

Zeyilname; poliçede yapılacak herhangi bir değişikliği belgeleyen sözleşmeye denir.

Reasürans; Rizikoların belli bir bölümünü anlaşma yoluyla prim karşılığında başka bir sigorta şirketine devreder. Bu işleme Reasürans (mükerrer sigorta) adı verilir. Riski devreden sigorta şirketine de Sedan denir. Riski devralan sigorta şirketine ise Reasürör adı verilmektedir. Reasürörün de riskin bir kısmını başka bir sigorta şirketine devretmesine ise Retrosesyon denilmektedir. Rizikonun birkaç sigorta şirketine müşterek sigortalatmasına Koasürans denir.

AYRINTI: Bu tanımlar elbette sigortacılık alanındaki tanımlardır. Peki, bize sigortacılığın temelini aktarır mısınız?

MACİT: Sigortacılık karşılıklı iyi niyete ve güvene dayanır. Sigortacılıkta en öneli ilkelerden birisi doğruluk ve dürüstlüktür.

Sigorta Bedeli: Sigorta edilen şeyin riske uğraması halinde sigortacı tarafından ödenmesi gereken azami meblağdır.

Sigorta Değeri: Sigorta ettirilen menfaatin ekonomik değerine denir. Sigortalı hasar anında zararın tam alınabilmesi için sigorta bedeli ile sigorta değerinin birbirine eşit olması gerekir. Bu noktada da eksik sigorta ve aşkın sigorta gibi kavramlar önümüze çıkmaktadır. Eksik sigorta: Tam hasarı sigorta alır, kısmi hasarın tahakkuk edeni alır. Aşkın sigorta: Sigortalıya hasarda gerçek zararı ödenir. Prim olarak geri verilir. Sigortacının sorumluluğu primin nakit para ödenmesiyle başlar (Nakiyat sigortaları hariç; TTK 1294).

AYRINTI: Az evvel sigorta bedeli dediniz, bu bedeller nasıl belirlenir?

MACİT: Bu detaylı bir konudur ve üç başlık altında belirlenir. Tanzim Edilmiş(düzenlenmiş) Tarife Rejimi: Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Tasdik Edilmiş (onaylanmış) Tarife Rejimi: Sigorta şirketleri hazırlar, Hazine Müsteşarlığına onaylatırlar. Serbest Tarife Rejimi: Sigorta şirketleri kendi politikaları doğrultusunda fiyat belirlerler.

AYRINTI: Yaşadığımız bu bölge bir deprem bölgesi. Deprem deyince de aklımıza DASK geliyor. Bize bu konuda ayrıntı verebilir misiniz?

MACİT: DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun adıdır. Vatandaşlarımızın bu konuda daha fazla bilgi edinebilmeleri için Alo DASK 125 numaralı telefon hattı aktiftir. Ülkemiz genelinde zorunlu deprem sigortalı konut sayısı 6,5 milyona yükseldi. Türkiye’de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren yaklaşık 17,7 milyon konutun %36,7’si sigorta sistemine dahil edildi. Zorunlu deprem sigortası ile depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelen de dahil olmak üzere) sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmıştır.

Sigorta kapsamı dışında kalan binalar: Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar, köy yerleşim alanlarında yapılan binalar, tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar, 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar, mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar.

Teminat dışında kalan haller: Enkaz kaldırma masrafları, kâr kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri dolaylı zararlar, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar, manevi tazminat talepleri, deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar, belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar.

DASK ile ilgili sigortanın başlangıcı ve sonu: Bu tür sigorta sözleşmesinin süresi bir yıldır. Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saatiyle öğleyin saat 12.00’da başlar ve öğleyin saat 12.00’da sona erer.

AYRINTI: Deprem gibi doğal afetlerin ardından hasar ve tazminat nasıl yapılmaktadır?

MACİT: Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç on beş gün işgünü içinde DASK’a veya kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmak,

DASK görevlilerinin veya yetkili kıldığı kimselerin hasara uğrayan binalara makul amaçlarla ve uygun şekillerde girmesine ve zararı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmasına izin vermek,

DASK’ın isteği üzerine zarar miktarıyla delilleri saptamaya, rücu hakkının kullanılmasına yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin DASK’a vermek,

Zararın tahmini miktarını belirtir yazılı bir bildirimi makul ve uygun bir süre içinde DASK’a veya yetkili kıldığı kimselere vermek,

Sigortalı bina veya yer üzerine Zorunlu Deprem Sigortası dışında deprem teminatı bulunan başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları DASK’a bildirmek.

Hasarın tespiti: Sigorta edilmiş binalarda meydana gelen zararın nedeni, niteliği ve miktarı DASK’ın veya yetkili kıldığı kimselerin belirlemelerine göre taraflar arasında yapılacak anlaşmayla tespit edilir. Taraflar zarar miktarında anlaşamadıkları takdirde, zarar miktarının tayini hakem- bilirkişilerce saptanır ve DASK’tan tazminat talep edilmesi veya DASK’ın dava edilmesi halinde zarar miktarıyla ilgili hakem- bilirkişi raporu tazminatın saptanmasına esas teşkil eder. Tek hakem- bilirkişi seçilmiş ise atandığı tarihten itibaren, diğer hallerde ise üçüncü hakem- bilirkişi seçilmesinden itibaren en geç üç ay içerisinde ve her halükarda rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı ay içinde raporun tebliğ edilememesi halinde taraflar zarar miktarını her türlü delille ispat edebilirler. Taraflar, uyuşmazlığın çözümü için tek hakem- bilirkişi seçiminde anlaşamadıkları takdirde taraflardan her biri kendi hakem- bilirkişisini seçer ve bu hususu noter aracılığıyla diğer tarafa bildirir. Taraflarca seçilen hakem- bilirkişiler ilk toplantı tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ve incelemeye geçmeden önce bir üçüncü hakem- bilirkişi seçerler ve bunu bir tutanakla saptarlar. Üçüncü hakem- bilirkişi, ancak taraflarca seçilen hakem- bilirkişilerin anlaşamadıkları durumlarda, anlaşamadıkları hadler içinde kalmak suretiyle, diğer hakem- bilirkişilerle birlikte tek bir rapor halinde karar vermeye yetkilidir. Hakem- bilirkişi raporu taraflara aynı zamanda tebliğ edilir.

Tazminatın hesabı: Sigorta tazminatının hesabında tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden fazla olamaz. DASK hasar miktarına ilişkin belgelerin kendisine verilmesinden itibaren mümkün olan en kısa süre içerisinde gerekli incelemeleri tamamlayıp hasar ve tazminat miktarını tespit ederek sigortalıya bildirmek zorundadır.

Tazminatın ödenmesi: Tazminat miktarının yasa ve poliçe hükümlerine göre tespit edilmesinden sonra DASK, sigorta bedelini aşmamak kaydıyla kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç takip eden bir ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır.

Tazminat hakkının eksilmesi veya düşmesi: Binanın her bir bağımsız bölümün projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi etkileyecek şekilde tadil edilmesine veya zayıflamasına neden olan veya buna imkan veren malik veya intifa hakkı sahibi, meydana gelen zararın bu nedenle ortaya çıktığının veya artırıldığının tespit edilmesi durumunda bu tutar kadar tazminat alma hakkını kaybeder. Sigorta ettirenin, sigorta süresi içinde sigortalı meskende mevzuata aykırı değişiklik yapması halinde DASK sözleşmeyi feshedebilir.

Sigortalının veya sigorta ettirenin beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde DASK’ın sözleşmeyi daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek durumlarda, DASK veya aracı kılınan ilgili sigorta şirketi durumu öğrendiği andan itibaren 15 gün içerisinde prim farkının ödenmesini sigorta ettirenden talep eder.

Gerçeğe aykırı beyan hali, depremden sonra öğrenilmişse, tazminat, alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki orana göre ödenir.

Sigortalının veya sigorta ettirenin geçmiş depremlerdeki orta veya daha ağır hasar durumunu kasıtlı olarak beyan etmediği anlaşıldığı takdirde DASK, riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır. Aynı yer için birden fazla zorunlu deprem sigortası yaptırılmış olduğunun sigorta ettiren tarafından belgelendirilmesi durumunda, zorunlu deprem sigortası sözleşmesi, başlangıcından itibaren iptal edilir ve primin tamamı sigorta ettirene iade edilir. Aynı bina veya bağımsız bölüm için birden çok Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılamaz. Ancak, zorunlu Deprem Sigortası yapılan bağımsız bölüm veya binanın değeri Zorunlu Deprem Sigortası ile belirlenen sigorta bedeli tutarının üzerinde ise, bu tutarın üzerindeki kısım için, Zorunlu Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından ihtiyari deprem sigortası yapılabilir. Sözleşme süresi içinde menfaat sahibinin değişmesi halinde, sigortanın hükmü yeni menfaat sahibiyle devam eder. Bu durumda yeni menfaat sahibi, sigortaya ait devir zeyilnamesini yaptırmak ve satış işleminin tamamlanabilmesi için zeyilnameyi ilgili Tapu Müdürlüğüne ibraz etmekle yükümlüdür. Bunun dışındaki hallerde ise sigorta ettiren ve sigortalının varlığını öğrenen yeni menfaat sahibi, durumu 15 gün içerisinde sözleşmeye aracılık yapan sigorta şirketine bildirmekle yükümlüdür.

DEPREM GEÇECEK HAYAT DEVAM EDECEK

AYRINTI: Efendim, konunun teknik boyutlarını ayrıntılarıyla anlattınız. Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmak bir mecburiyet midir?

MACİT: Her şeyden önce Zorunlu Deprem Sigortası sosyal sorumluluğumuzdur. Ve riziko diye tabir edilen depremin de geçeceği ve hayatın devam edeceği unutulmamalıdır. DASK, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımından yola çıkarak, deprem sonrasında vatandaşların yaşamının kaldığı yerden yeniden güvenle devam edebilmesini amaçlar. Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlar. İster oturulamaz durumda ister kısmi hasarlı olsun, bina zararını en hızlı şekilde tanzim ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık eder.

DASK, Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlığını ülke genelinde birlikte çalıştığı sigorta şirketleri, buna bağlı acenteler ve banka şubelerinden oluşan dağıtım ağıyla artırırken, uyguladığı düşük prim maliyetleriyle de herkesin bu güvenceye sahip olmasını kolaylaştırmayı hedefler.

Sigortalandırma faaliyetlerini, kamuoyu bilinçlendirme etkinlikleriyle de destekleyen DASK, Zorunlu Deprem Sigortasının her şeyden önce hepimizin sosyal sorumluluğu olduğunun altını çizer.

Depremin son 60 yıl içerisinde ülkemizde en sık rastlanılan afet türü olması nedeniyle, neredeyse tamamı deprem bölgesindeki ülkemiz için beklenmedik bir durum değildir. Üstelik deprem yapısı gereği sadece bulunduğu bölgeyi değil ülkeyi de ekonomik olarak sarsabilecek şiddette bir afet türüdür. Zorunlu Deprem Sigortası birey bazında mesken güvencesi sunarken, ülkemiz için de bir teminat havuzu oluşturulmasına çalışır. Özellikle deprem sonrasında büyüklüğü önem kazanan bu finansal havuz, bizim yaşadığımız yerde olmasa da başka yerlerde gerçekleşen depremlerdeki ihtiyaç sahiplerinin de garantisi olma niteliği taşır. Kendi güvencemizi temin ederken, deprem bölgelerine de etkin şekilde yardımda bulunabilmemize olanak tanıyan DASK, sosyal dayanışma bilincinin yaygınlaştırılmasını başlıca sorumluluğu olarak görür.

İhtiyaçların en etkin ve hızlı şekilde giderilmesi için devletin ve sigorta sektörünün işbirliği ile oluşturulan bu sistemin başlıca hedefleri:

Kapsamındaki bütün konutların, ödenebilir seviyedeki primlerle, depreme karşı güvence altına alınması,

Yurt içinde risk paylaşımının sağlanması,

Deprem hasarlarının ülkemize getireceği mali yükümlülüğün, sigorta yoluyla, uluslararası reasürans (yeniden sigortalama) ve sermaye piyasasına dağıtılması,

Devletin, depremlerden- özellikle deprem sonrası afet konutları inşasından kaynaklanan mali yükünün azaltılması,

Devletin mali yüklerinden kaynaklanan vatandaşa yansıyacak muhtemel ek vergilerin önlenmesi,

Sigorta sisteminin, sağlıklı yapıların üretiminde teşvik edici bir araç olarak kullanılması,

Deprem hasarlarının karşılanmasında uzun vadeli kaynak birikiminin temin edilmesi,

Toplumda sigorta ve sosyal dayanışma bilincinin gelişmesine katkıda bulunulması.

Deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumuz ülkemizde tüm bu hedeflere birlikte ulaşabilmemiz, deprem sonrasında birey ve ülke genelinde daha fazla güvenceye sahip olabilmemiz için Zorunlu Deprem Sigortanızı yaptırmayı unutmayınız.

DASK Yönetim Kurulu; Hazine Müsteşarlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği, üniversite temsilcisi ve teknik işletmeci Eureko Sigorta A.Ş. nin temsilcilerinden meydana gelir. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.