KONUĞUMUZ SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU

Sağlık 21.11.2014 - 10:39, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

KONUĞUMUZ SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU

KONUĞUMUZ SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU
ÖZET: Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu: “Avrupa’nın en büyük sağlık merkezinin inşa edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin en üst seviyeye çıkarılması, kara, hava ve deniz ambulanslarından oluşan dev acil yardım filosu, ücretsiz acil sağlık hizmetleri, yüz binlerce kişiye evde sağlık hizmeti, mobil eczaneler, 81 ilde kanser tarama merkezleri, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) çalışmaları, dev bir Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi ve daha nicesi…. Bugün dünya çapında özgün bir model olan bu gelişmeler ile Türkiye, küresel sağlık gündeminde söz sahibi bir ülkedir. Sağlıkta insana hizmeti gaye edinerek reformlara öncülük eden bir Türkiye hep olacaktır. Türkiye’nin dört bir yanında en iyi ve hızlı bir şekilde acil sağlık hizmetlerinin sunulmasını sağlamak için kara, deniz ve hava ambulans filomuzu genişlettik. Bu kapsamda 4 bin 59 kara ambulansı, 17 helikopter ambulansı, 3 uçak ambulansı, 316 kar paletli ambulans, 64 tane 4 yaralı taşıyabilen ambulans ve 60 adet obez-yoğun bakım ambulansı 7/24 hizmet vermektedir.” dedi. ANAHTAR KELİMELER: Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hastane, helikopter.   Dergi Ayrıntı’nın bu haftaki konuğu Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu… Türkiye son 12 yılda sağlık alanında reform niteliğinde çalışmalara imza attı. Ülkemizin bu başarısı, Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası sağlık alanın en etkin kuruluşu tarafından tescillendi. Acil sağlık hizmetleri, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmet alanlarında kendine özgü geliştirdiği yönetişim stratejileriyle dünyanın dikkatini çeken Türkiye, artık bu başarısını başka ülkelere aktarıyor. Sağlık Bakanlığı yeni dönemde, sağlık hizmet sunumunda yakaladığı başarıyı sağlık turizmi ile taçlandırmak istiyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki strateji ve planlarını Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na sorduk.   **   DERGİ AYRINTI: Sayın Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, son yıllarda sağlık alanında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Türkiye’nin “2023 Sağlık Vizyonu” bu dönüşüm sürecinin devam edeceğini gösteriyor. Ülkemizin sağlık alanındaki yakın geleceği hangi projeler üzerine inşa ediliyor? SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Devletler kendisini var eden ve yetkilendiren vatandaşlarının ihtiyaçlarına her koşulda cevap vermeli, hizmet noktasında talepleri asla geri çevirmemelidir. Günün gerçeklerini göz önünde bulundurarak yeni kapılar açmalıdır. Bununla birlikte geleceğe yönelik üreteceği proje ve politikalar da gücünü ve vizyonunu ortaya koyabilmelidir. Büyük düşünmenin ve güçlü olmanın tezahürü olan bu yaklaşımı bütün devletler politik bir kararlılık olarak benimsiyor. 50 yıl, 100 yıl veya daha uzun bir süre öngörülerek sosyal, siyasal, ekonomik alanlar ile eğitim ve sağlık konularında dünyada en iyisi olma yolunda mücadele verilmelidir. İnce elenip sık dokunması gereken böyle bir gelecek vizyonu aynı zamanda bir millet için ciddi bir motivasyon kaynağıdır. Bu bağlamda, üç kıtaya asırlarca hükmetmenin verdiği ender deneyim ile zengin değerler üzerine inşa edilen kadim bir kültürü olan Türkiye’nin gelecek vizyonu sadece bizleri değil, başka ülkeleri de yakından ilgilendiriyor. Ancak üzülerek söylüyorum ki 2 bin yıllık devlet geçmişi olan ülkemizin yakın bir zamana kadar 2 yıl sonrası için bir devlet projesi dahi yoktu. Günü kurtarmanın telaşıyla ülkeyi yönetmekten ziyade “idare eden” sözde kurt siyasetçilerin bu ayıbına, 2002 yılında iktidara gelerek yeni bir sayfa açan AK Parti son vermiştir. Hükümetimiz kısa sürede yaptığı önemli hamlelerle Türkiye’nin köklü ve dinamik yapısına uygun gelecek vizyonu olan bir ülke olduğunu dünyaya yeniden hatırlattı. Cumhuriyetimizin ilanının 100. yılına tekabül eden 2023 ile Anadolu kapılarının Türklere açılışının 1000. yılı olan 2071’i hedefleri arasına alan AK Parti, bu yönüyle ülkemiz adına büyük düşünmenin gereğini yerine getirdi. Belirlediğimiz gelecek politikası, ucuz politik kaygılar güdülmeden, somut, uygulanabilir ve etkin sonuç alınabilir projeler üzerine inşa edilmiştir. DERGİ AYRINTI: Türkiye’nin gelecek vizyonunun başka ülkeleri de yakından ilgilendirdiğini belirttiniz. Sağlık alanındaki uygulamalar dünyada nasıl karşılanıyor? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Dünya Sağlık Örgütü, “sağlık” için “insanın hem ruhen hem bedenen tam bir iyilik halinde olmasıdır” tanımını yapmaktadır. Sağlıklı bir ruh ve beden taşıyan bireyler her zaman bulundukları ülke için artı değerdir. Bu gerçeğin bilinciyle sağlık hizmeti sunan devlete önemli bir sorumluluk düşmektedir. DERGİ AYRINTI: Peki, daha önceki hükümetler bu konudaki sorumluluklarını gerçek manada yerine getirebildiler mi? MEHMET MÜEZZİNOĞLU:12 yıl önceki sağlık sistemi ve uygulamalarına baktığımızda, “hayır” cevabıyla karşılaşıyoruz. Söz konusu dönemde herkesin yaşadığı ve çok iyi bildiği bir sağlık hizmet tablosu vardı: Muayene için sabah ezanıyla birlikte sıra alınmaya gidildiği,  günün yarısının ilaç kuyruğunda geçirildiği, boş yatak olmadığı için serumuyla hastane bahçesinde bekleyenlerin iyileşmeyi umut ettiği, hayatını kaybedenlerin morglarda rehin alındığı, ambulans olmadığı için hastaların elden ele taşındığı bir sağlık gerçeği vardı. İktidara geldiğimiz gün bu acı tabloya son vermek için hemen işe koyulduk. Zira milletimize verilmiş sözümüz, dünyaya örnek olacak ilklerin kaynağı olacak projelerimiz vardı. İnsanımıza hakkaniyetli, erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık hizmetinin lütuf olmadığını, en temel hak olduğunu göstermeliydik. Şükürler olsun ki o gün verdiğimiz sözleri bugün yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 12 yıl önce, sağlıktan eğitime, ulaşımdan enerjiye kadar bugün gerçekleştirdiğimiz projeleri tek tek sıralasaydık kimseyi inandıramazdık. Örneğin inşaatı devam eden ve 3 bin 600 yatak kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük hastanesi olan Etlik kampüsünün yapılacağını söyleseydik buna “hayal” diyeceklerdi. İşte biz hayal bile edilemeyecekleri bugün bir bir hayata geçiriyoruz. Bununla da yetinmiyor, eserler zincirimize her gün bir yenisini ekliyoruz: Avrupa’nın en büyük sağlık merkezinin inşa edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin en üst seviyeye çıkarılması, kara, hava ve deniz ambulanslarından oluşan dev acil yardım filosu, ücretsiz acil sağlık hizmetleri, yüz binlerce kişiye evde sağlık hizmeti, mobil eczaneler, 81 ilde kanser tarama merkezleri, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) çalışmaları, dev bir Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi ve daha nicesi… İnsan sağlığını merkeze alan bu hizmetlerimizin sonucunda sağlıktaki memnuniyet oranı yüzde 39,5’ten 75’e çıktı. Bu da doğru yolda olduğumuzun en iyi göstergesi olarak bize güç verdi. Dünya Sağlık Örgütü, bu başarısı nedeniyle Türkiye’yi diğer ülkelere “model alınabilecek ülke” olarak göstermiştir. Ülkemiz, sağlık hizmet sunumunda göz kamaştıran bir ivmeyle yükselmeye devam etmektedir. DERGİ AYRINTI: Kamu Hastaneleri Birliği Kurumu, şehir hastaneleri, acil sağlık hizmetlerindeki gelişmeler…  Türkiye’nin sağlık alanındaki 2023 vizyonu kapsamında kat ettiği yolu başlıklar halinde belirtebilir misiniz? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Kamu Hastane Birlikleri (KHB), Bakanlığımız tarafından geliştirilen reformist bir yönetim anlayışının tezahürüdür. KHB’ler, Türkiye’nin sosyoekonomik şartları, bölgedeki dağılım ve ihtiyaçlarına göre şekillenen yerinde bir örgütlenme biçimidir. Kamu Hastane Birlikleri ile hastanelerimizi tek çatı altında toplayarak kamu kaynaklarını daha verimli ve etkin kullanmayı hedefledik. Birinci yılını tamamlayan bu modelimiz, yolun başında olmasına rağmen öngörülerimizi boşa çıkarmadığı gibi gelecek adına da ciddi bir motivasyon sağladı. Başbakanımızın “hayalim” dediği şehir hastaneleri, sağlık hizmet anlayışımızın en modern yüzlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır. 14 ilde kamu-özel işbirliği ile hayata geçirilecek olan 15 şehir hastanesi ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu binasının imza törenini 12 Eylül 2013 tarihinde gerçekleştirdik. Ankara Bilkent ve Etlik, Manisa, Elazığ, Gaziantep ve İkitelli şehir hastanelerinin temellerini attık. Vatandaşlarımızın acil durumlarda bütün hastanelerden yararlanabilmesi için acil sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak sunuyoruz. Birçok ülkeyi şaşırtan bu uygulamadan vatandaşlarımız en temel hak olarak yararlanmaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında en iyi ve hızlı bir şekilde acil sağlık hizmetlerinin sunulmasını sağlamak için kara, deniz ve hava ambulans filomuzu genişlettik. Bu kapsamda 4 bin 59 kara ambulansı, 17 helikopter ambulansı, 3 uçak ambulansı, 316 kar paletli ambulans, 64 tane 4 yaralı taşıyabilen ambulans ve 60 adet obez-yoğun bakım ambulansı 7/24 hizmet vermektedir. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamını her geçen gün genişletiyoruz. Suçiçeği aşısını da aşı takvimine alarak aşısı yapılan hastalık sayısını 13’e çıkardık. Acil sağlık hizmetlerinde olduğu gibi birinci basamaktaki bütün koruyucu hekimlik hizmetlerini ücretsiz sunuyoruz. Dünyada ilk kez karekod destekli elektronik aşı takip ve soğuk zincir izleme sistemini uygulamaya başladık. Yenidoğan taramalarının kapsamını genişlettik. Artık Kistik Fibroz hastalığı tarama programımızda koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerini geliştiriyoruz.  İşitme taramasını okul çağı çocuklarında da başlatıyoruz. Okul öncesi çocuklarda görme taraması yapıyoruz. Ergen Sağlığı Danışma Merkezlerimizi yaygınlaştırıyoruz. 55 ilde 85 sağlık tesisinde 600 yataklı Anne Oteli hizmeti sunuyoruz. Bu bağlamda illerimizde Gebe Okullarının açılması koordine edilecektir. Hastanelerimizde doğan her bebek için temel ihtiyaçlar Bakanlığımız tarafından karşılanacaktır. Aile Hekimliği sayımız 2013 itibarıyla 21 bin 200’e ulaştı. Aile hekimi başına düşen nüfusu 2017’ye kadar 3 binin altına indireceğiz. Aile Hekimliğinde yaşa özel periyodik muayeneleri başlatıyoruz. Aile hekimlerini diyetisyen, psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimciden oluşan bir ekiple desteklemeyi planlıyoruz. Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı 2013-2017’yi hazırladık. Aile hekimlerine reçeteleri ile ilgili olarak aylık bilgilendirmeler yapıyoruz. 2014’ün sonuna kadar bütün hekimlerimizin sisteme dahil olmasını ve internet ortamında bilgilendirilmesini hedefliyoruz. Amacımız, gereksiz ilaç tüketiminin önüne geçmektir. Bunun yanında Mobil İlaç Takip Uygulaması ile piyasaya sahte ilaç sürümünün önüne geçmiş olduk. Yatağa bağımlı hastaların tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarını evlerinde yapıyoruz. 2013’te yaklaşık 360 bin kişiye evde sağlık hizmeti sunduk. İhtiyacı olan herkese bu hizmeti ücretsiz sunmaya devam edeceğiz. Zira sağlık hizmet felsefemiz; adil, kaliteli, erişilebilir ve sürdürülebilir bir model üzerine kurulmuştur. DERGİ AYRINTI: Obezite ve tütün kullanımıyla mücadele ile organ bağışı Sağlık Bakanlığı’nın önemle üzerinde durduğu konular arasında yer alıyor. Bu çalışmalarda gelinen noktaya ilişkin bilgi verebilir misiniz? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: 2017’ye kadar obez nüfus oranını yüzde 25’e, egzersiz yapmayan nüfus oranını yüzde 50’ye indireceğiz. Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı dahilinde 2013 Ekim ayında Dünya Yürüyüş Günü’yle başlattığımız etkinliklerimizi 2014 Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı ilanı ile taçlandırdık. Aile hekimlerimiz aracılığı ile halkımızın daha hareketli bir yaşam tercihine teşviki doğrultusunda 2 milyon adımsayar dağıttık. Vatandaşlarımıza sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması, uygun çevre koşullarının hazırlanması amacıyla bir dizi program başlattık. Türkiye tütünle mücadelede Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen bütün kriterleri yerine getiren ilk ve tek ülke olma başarısını yakaladı. Ülkemizin bu başarısı DSÖ tarafından dünyaya örnek olarak gösterilmektedir. Bu konudaki mücadelemize aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Organ bağışı ve nakli konusundaki etkinliklere Sağlık Bakanlığı olarak proaktif katılım sağladık. Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte dinimizde organ bağışının meşruiyetini ve faziletini ortaya koyan çalışmalarla insanımızı aydınlatıyoruz. Bunun yanında hayata geçireceğimiz bir başka önemli projemiz olan TÜRKÖK için gerekli teknik çalışmalar tamamlandı. İlk etapta Türk Kızılay’ı ile bir protokol imzaladık. Böylece Ulusal Kemik İliği Bankası’nın kurulması için ilk adımı attık. DERGİ AYRINTI: Sayın Bakanım Türkiye’nin son yıllarda değişen sağlık hizmet anlayışıyla birlikte “sağlık turizmi” alanında da söz sahibi olmaya yönelik adımlar attığını görüyoruz. Bu kapsamda dünya sağlık turizmde Türkiye’nin yeri nedir? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Son yıllarda yıldızı parlayan sağlık turizminin aslında binlerce yıllık geçmişe sahip olduğunu, bu alanda yapılan bilimsel çalışmalardan biliyoruz. Termal suların iyileştirici etkisinin fark edilmesi ve tropik iklimin, kimi hastalıklara iyi geldiğine olan inanç, tedavi amacıyla bu bölgelere sağlık için seyahatlerin yapılmasını beraberinde getirdi. Kitle iletişim ve ulaşım araçlarının gelişmesiyle farklı coğrafyaları görme fırsatını yakalayan insanlar artık en büyük hazinleri olan sağlıklarını korumak ya da iyileşmek için seyahat etmeye başladı. İnsanların iyileşme umuduyla başka ülkelerde şifa aramaları, bugün “Sağlık Turizmi” olarak tanımlanan bu girişimin kurumsal bir boyut kazanmasını sağladı. Her geçen gün önem kazanan sağlık turizmi, özellikle sağlık alanda gelişmiş ülkeler için önemli bir ihracat kalemi olmaya başladı. Bu nedenle hastaların tedavilerini kapsayan bu süreç, hızla gelişen bir sektör halini aldı. Pazar ekonomisinin dikkatini çeken sağlık turizmi, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’ye de önemli fırsatlar sunuyor. Sağlık turizminin ekonomimize ve bölgedeki gücümüze kazandırabileceklerini göz önünde bulundurarak etkili politikalar belirlememiz gerekiyor. Ülkemizin coğrafi konumu, iklimi ve kültürünün yanı sıra siyasi ve ekonomik istikrar sonrasında gelişen sağlık hizmetlerinin kaliteli ve uygun fiyatta olması büyük bir avantaj sağlıyor. Sağlık turizminde ülkemizin tabii avantajlarıyla birlikte bakanlığımız bünyesinde sağlık turizmini düzenleyen ve denetleyen bir birimin bulunması, bir başka artı olarak görülmeli. Bu da sağlık turizminin ülkemizde gelişmesine, hizmet almak isteyenlere ve bu sektörde yatırım yapmak isteyenlere ciddi bir güven veriyor. Dünyada bu yapıya sahip ender ülkeler arasında yer aldığımızı özellikle vurgulamak istiyorum. DERGİ AYRINTI: Bu kapsamda bakanlık olarak sektörde söz sahibi olmak için ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Bakanlığımızın; sağlık turizmini destekleyen ve denetleyen uygulamalarının ülkemizi, dünyada sağlık turizminde lider konuma getireceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bunun için dünyadaki gelişmeleri titizlikle takip edip, sürekli araştırmalar yapıyoruz. Kalite ve uluslararası standartlardan taviz vermeden kendimizi yeniliyoruz. Sağlık turizminin bütün branşlarındaki gelişmelerine entegrasyon sağlayarak, insan kaynağı efektifini en iyi şekilde kullanıyoruz. Burada bir parantez açmak istiyorum: Kaliteli hizmet verebilmeniz için öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyarsınız. Sağlık alanında birikimi olan, yabancı dil bilen personellerinizin olması sağlık turizminde büyümenize ivme kazandıracaktır. Bu noktada özellikle üniversitelerimizin sağlık turizmiyle ilgili çalışmalar yapmalarını bekliyor ve ortaya konulan inovasyonlara son derece önem veriyoruz. DERGİ AYRINTI: Sağlık turizminin geliştirilmesinde yer alan Antalya için yapılacak çalışmalar nelerdir? MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Cevaba geçmeden önce bir parantez açmak istiyorum: Türkiye’nin sağlık turizmi alanında söz sahibi olabilmesi için bütün illerimize önemli görevler düştüğünü ifade etmek isterim. Sağlık turizmi gibi geniş kapsamlı ve yoğun emek isteyen bir süreci sadece ülkenin belli bir bölgesi ya da illeriyle sınırlı tutamayız. Sağlık turizmi Antalya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasına önemli bir katkı sunacaktır. 2013 yılında Antalya’ya 12 milyon yabancı ziyaretçi geldiği kayıtlara düşülmüş. Otellerde 520 bin yatak kapasitesi mevcuttur. Antalya’da mevcut sağlık kuruluşlarımızın toplam yatak kapasitesi 5 bin 44’tür. Antalya’daki tüm kuruluşlar ulusal akreditasyon kriterlerine göre hizmet vermekte olup, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. 2 özel hastane JCI kalite belgesine sahiptir. Yetişmiş insan gücü, nitelikli uzman hekimleriyle Antalya sağlık turizminde de öncü rol oynamaktadır. Antalya Sağlık turizmi hizmet alanları; Göz, Diş, Ortopedi, Beyin Cerrahi, Kardiyoloji-KVC, Tüp Bebek İVF uygulamaları, Onkoloji, Radyoterapi, Plastik Cerrahi, Transplantasyon, Diyaliz, saç ekimi, Fizik Tedavi, bakıma ihtiyacı olan ileri yaş grubu hastalardır. 2013 yılında otellerde konaklayan 110 bin yabancı misafir sağlık hizmeti almıştır. Sağlık Turizmi kapsamında hizmet alan 6 bin 225 turistin ülkelere göre dağılımında ilk beş ülke;  Almanya, Rusya, Libya, Kazakistan ve Azerbaycan’dır. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Alternatif Turizmin Geliştirilmesi 2012 Mali Destek Programından hibe almaya hak kazanan “Sağlık için Antalya’yı Seçin Projesi” ile dünyanın en çok ziyaret edilen 3. şehri Antalya’nın turizm hareketini on iki aya yaymayı ve sağlığı tatille birleştirmeyi hedefliyoruz. Proje kapsamında, Antalya’nın Sağlık Turizmi potansiyelini ve konuyla ilgili hizmetlerini, tarihi, doğal ve kültürel özelliklerini tanıtan 5 dilde (Arapça, Almanca, İngilizce, Rusça, Türkçe) yayın yapan web sitesi, tanıtım filmi ve broşürler hazırlanmıştır. Tanıtım materyalleri, havaalanı ve hedef kitlemize göre belirlenen 4 otelde kurulan bilgilendirme standartlarında 2 ay boyunca yabancı ziyaretçilere dağıtılarak, konuyla ilgili bilgilendirme yapıldı.  Ayrıca tanıtım materyalleri yurtiçi ve yurt dışı fuarlarda ziyaretçilere dağıtılmıştır. Bunları yaparken devam eden çalışmalarımız da var. Hedef ülkelerde Antalya tanıtım günleri planlanıyoruz. Antalya sağlık turizmi derneği ve BAKA Ajansı işbirliğinde Moskova ‘da Antalya Sağlık Günleri etkinliği bu yıl içinde yapılacak olup müdürlüğümüzce çalışmaya destek verilmektedir. 2014 yılı için rehber kitabın güncellenmesi yapılıyor. Turistin sağlığı kapsamında, şu ana kadar beş yüz yatak üzeri 41 konaklama tesisinde sağlık ünitesi ruhsatlanmış ve ruhsatlandırma çalışmaları devam etmektedir. Önemli başlıklardan birini de Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı oluşturuyor… Yerli sanayi katkılarıyla ilaç ihraç edebilen bir sağlık sektörünün temellerini atıyoruz. Ar-Ge teknolojik işbirliği Off-set uygulamalarını hızlandırıyoruz. Bakanlık olarak hizmet sunumunda gösterdiğimiz başarıyı, sağlık Ar-Ge ve sağlık eğitimi alanında yapacağımızı yeniliklerle taçlandıracağız. Bu kapsamda 6 enstitüden oluşan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nı (TÜSEB) kuracağız. Böylece dünyada sağlık endüstrileri alanında yaşanan bilimsel gelişmelere ve yenilikçi çalışmalara uyum sağlayacağız. TÜSEB bünyesinde Kanser, Biyoteknoloji, Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı, Kronik Hastalıklar, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp ile Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon enstitülerini kuracağız. 2023 vizyonu kapsamında ifade etmek istediğim bir başka önemli konu ise Türkiye’deki modern sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için dünya insanlığına kapımızı açmamızdır. Bu kapsamda, sağlık turizminden elde edilen gelirlere vergi muafiyeti getirdik. 6 dilde hizmet veren yurt dışı Hasta Danışma Hattı’nı kurduk. Konaklama tesislerinde sağlık birimleri işletme imkânı tanıdık. Türkiye’nin sağlık potansiyelini geliştirme, katma değere dönüştürme ve hizmet sunumunu iyileştirme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu gelişmeler doğrultusunda sağlık turizmi kapsamında Türkiye milyonlarca turist için yaşam merkezi olacaktır. Özet başlıklar halinde anlattığım sağlık sistemimizde yaşanan gelişmeleri, “Türkiye 2023 Sağlık Vizyonu” programının başlangıcı sayıyoruz. Modern ve etkili sağlık hizmetini sunarken geleceği göz ardı etmedik. Böyle bir sistemi kurgularken günü kurtarma adına ucuz bir politikanın içine girmedik. Ciddi bir fizibilite çalışması gerçekleştirilen, yoğun bir emek sarf edilen bu modelin gelecekte sağlık hizmeti alanında nasıl bir yer edineceğinin de hesaplarını yaparak 2023 vizyonunu belirledik. Sağlık hizmetini lüks ve ayrıcalıklı olmaktan çıkardığımız gibi vatandaşlar arasında zengin-fakir ayrımı gözetilmeden adil ve kaliteli bir sağlık sistemi geliştirdik. Uluslararası kamuoyunda da büyük takdir toplayan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın başarılı uygulamalarını artık diğer ülkelerle paylaşabiliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar, Türkiye’deki sağlık reformlarının diğer ülkeler için “ders kitabı” vasfı taşıdığını vurgulamaktadır. Bugün dünya çapında özgün bir model olan bu gelişmeler ile Türkiye, küresel sağlık gündeminde söz sahibi bir ülkedir. Sağlıkta insana hizmeti gaye edinerek reformlara öncülük eden bir Türkiye hep olacaktır.  
KONUĞUMUZ SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU

ÖZET: Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu: “Avrupa’nın en büyük sağlık merkezinin inşa edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin en üst seviyeye çıkarılması, kara, hava ve deniz ambulanslarından oluşan dev acil yardım filosu, ücretsiz acil sağlık hizmetleri, yüz binlerce kişiye evde sağlık hizmeti, mobil eczaneler, 81 ilde kanser tarama merkezleri, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) çalışmaları, dev bir Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi ve daha nicesi…. Bugün dünya çapında özgün bir model olan bu gelişmeler ile Türkiye, küresel sağlık gündeminde söz sahibi bir ülkedir. Sağlıkta insana hizmeti gaye edinerek reformlara öncülük eden bir Türkiye hep olacaktır.

Türkiye’nin dört bir yanında en iyi ve hızlı bir şekilde acil sağlık hizmetlerinin sunulmasını sağlamak için kara, deniz ve hava ambulans filomuzu genişlettik. Bu kapsamda 4 bin 59 kara ambulansı, 17 helikopter ambulansı, 3 uçak ambulansı, 316 kar paletli ambulans, 64 tane 4 yaralı taşıyabilen ambulans ve 60 adet obez-yoğun bakım ambulansı 7/24 hizmet vermektedir.” dedi.

ANAHTAR KELİMELER: Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, hastane, helikopter.

 

Dergi Ayrıntı’nın bu haftaki konuğu Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu… Türkiye son 12 yılda sağlık alanında reform niteliğinde çalışmalara imza attı. Ülkemizin bu başarısı, Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası sağlık alanın en etkin kuruluşu tarafından tescillendi. Acil sağlık hizmetleri, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmet alanlarında kendine özgü geliştirdiği yönetişim stratejileriyle dünyanın dikkatini çeken Türkiye, artık bu başarısını başka ülkelere aktarıyor. Sağlık Bakanlığı yeni dönemde, sağlık hizmet sunumunda yakaladığı başarıyı sağlık turizmi ile taçlandırmak istiyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konudaki strateji ve planlarını Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’na sorduk.

 

**

 

DERGİ AYRINTI: Sayın Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, son yıllarda sağlık alanında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Türkiye’nin “2023 Sağlık Vizyonu” bu dönüşüm sürecinin devam edeceğini gösteriyor. Ülkemizin sağlık alanındaki yakın geleceği hangi projeler üzerine inşa ediliyor?

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Devletler kendisini var eden ve yetkilendiren vatandaşlarının ihtiyaçlarına her koşulda cevap vermeli, hizmet noktasında talepleri asla geri çevirmemelidir. Günün gerçeklerini göz önünde bulundurarak yeni kapılar açmalıdır. Bununla birlikte geleceğe yönelik üreteceği proje ve politikalar da gücünü ve vizyonunu ortaya koyabilmelidir. Büyük düşünmenin ve güçlü olmanın tezahürü olan bu yaklaşımı bütün devletler politik bir kararlılık olarak benimsiyor. 50 yıl, 100 yıl veya daha uzun bir süre öngörülerek sosyal, siyasal, ekonomik alanlar ile eğitim ve sağlık konularında dünyada en iyisi olma yolunda mücadele verilmelidir. İnce elenip sık dokunması gereken böyle bir gelecek vizyonu aynı zamanda bir millet için ciddi bir motivasyon kaynağıdır.

Bu bağlamda, üç kıtaya asırlarca hükmetmenin verdiği ender deneyim ile zengin değerler üzerine inşa edilen kadim bir kültürü olan Türkiye’nin gelecek vizyonu sadece bizleri değil, başka ülkeleri de yakından ilgilendiriyor. Ancak üzülerek söylüyorum ki 2 bin yıllık devlet geçmişi olan ülkemizin yakın bir zamana kadar 2 yıl sonrası için bir devlet projesi dahi yoktu. Günü kurtarmanın telaşıyla ülkeyi yönetmekten ziyade “idare eden” sözde kurt siyasetçilerin bu ayıbına, 2002 yılında iktidara gelerek yeni bir sayfa açan AK Parti son vermiştir. Hükümetimiz kısa sürede yaptığı önemli hamlelerle Türkiye’nin köklü ve dinamik yapısına uygun gelecek vizyonu olan bir ülke olduğunu dünyaya yeniden hatırlattı. Cumhuriyetimizin ilanının 100. yılına tekabül eden 2023 ile Anadolu kapılarının Türklere açılışının 1000. yılı olan 2071’i hedefleri arasına alan AK Parti, bu yönüyle ülkemiz adına büyük düşünmenin gereğini yerine getirdi. Belirlediğimiz gelecek politikası, ucuz politik kaygılar güdülmeden, somut, uygulanabilir ve etkin sonuç alınabilir projeler üzerine inşa edilmiştir.

DERGİ AYRINTI: Türkiye’nin gelecek vizyonunun başka ülkeleri de yakından ilgilendirdiğini belirttiniz. Sağlık alanındaki uygulamalar dünyada nasıl karşılanıyor?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Dünya Sağlık Örgütü, “sağlık” için “insanın hem ruhen hem bedenen tam bir iyilik halinde olmasıdır” tanımını yapmaktadır. Sağlıklı bir ruh ve beden taşıyan bireyler her zaman bulundukları ülke için artı değerdir. Bu gerçeğin bilinciyle sağlık hizmeti sunan devlete önemli bir sorumluluk düşmektedir.

DERGİ AYRINTI: Peki, daha önceki hükümetler bu konudaki sorumluluklarını gerçek manada yerine getirebildiler mi?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU:12 yıl önceki sağlık sistemi ve uygulamalarına baktığımızda, “hayır” cevabıyla karşılaşıyoruz. Söz konusu dönemde herkesin yaşadığı ve çok iyi bildiği bir sağlık hizmet tablosu vardı: Muayene için sabah ezanıyla birlikte sıra alınmaya gidildiği,  günün yarısının ilaç kuyruğunda geçirildiği, boş yatak olmadığı için serumuyla hastane bahçesinde bekleyenlerin iyileşmeyi umut ettiği, hayatını kaybedenlerin morglarda rehin alındığı, ambulans olmadığı için hastaların elden ele taşındığı bir sağlık gerçeği vardı.

İktidara geldiğimiz gün bu acı tabloya son vermek için hemen işe koyulduk. Zira milletimize verilmiş sözümüz, dünyaya örnek olacak ilklerin kaynağı olacak projelerimiz vardı. İnsanımıza hakkaniyetli, erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık hizmetinin lütuf olmadığını, en temel hak olduğunu göstermeliydik. Şükürler olsun ki o gün verdiğimiz sözleri bugün yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 12 yıl önce, sağlıktan eğitime, ulaşımdan enerjiye kadar bugün gerçekleştirdiğimiz projeleri tek tek sıralasaydık kimseyi inandıramazdık. Örneğin inşaatı devam eden ve 3 bin 600 yatak kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük hastanesi olan Etlik kampüsünün yapılacağını söyleseydik buna “hayal” diyeceklerdi. İşte biz hayal bile edilemeyecekleri bugün bir bir hayata geçiriyoruz. Bununla da yetinmiyor, eserler zincirimize her gün bir yenisini ekliyoruz: Avrupa’nın en büyük sağlık merkezinin inşa edilmesi, koruyucu sağlık hizmetlerinin en üst seviyeye çıkarılması, kara, hava ve deniz ambulanslarından oluşan dev acil yardım filosu, ücretsiz acil sağlık hizmetleri, yüz binlerce kişiye evde sağlık hizmeti, mobil eczaneler, 81 ilde kanser tarama merkezleri, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) çalışmaları, dev bir Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi ve daha nicesi… İnsan sağlığını merkeze alan bu hizmetlerimizin sonucunda sağlıktaki memnuniyet oranı yüzde 39,5’ten 75’e çıktı. Bu da doğru yolda olduğumuzun en iyi göstergesi olarak bize güç verdi. Dünya Sağlık Örgütü, bu başarısı nedeniyle Türkiye’yi diğer ülkelere “model alınabilecek ülke” olarak göstermiştir. Ülkemiz, sağlık hizmet sunumunda göz kamaştıran bir ivmeyle yükselmeye devam etmektedir.

DERGİ AYRINTI: Kamu Hastaneleri Birliği Kurumu, şehir hastaneleri, acil sağlık hizmetlerindeki gelişmeler…  Türkiye’nin sağlık alanındaki 2023 vizyonu kapsamında kat ettiği yolu başlıklar halinde belirtebilir misiniz?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Kamu Hastane Birlikleri (KHB), Bakanlığımız tarafından geliştirilen reformist bir yönetim anlayışının tezahürüdür. KHB’ler, Türkiye’nin sosyoekonomik şartları, bölgedeki dağılım ve ihtiyaçlarına göre şekillenen yerinde bir örgütlenme biçimidir. Kamu Hastane Birlikleri ile hastanelerimizi tek çatı altında toplayarak kamu kaynaklarını daha verimli ve etkin kullanmayı hedefledik. Birinci yılını tamamlayan bu modelimiz, yolun başında olmasına rağmen öngörülerimizi boşa çıkarmadığı gibi gelecek adına da ciddi bir motivasyon sağladı. Başbakanımızın “hayalim” dediği şehir hastaneleri, sağlık hizmet anlayışımızın en modern yüzlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır. 14 ilde kamu-özel işbirliği ile hayata geçirilecek olan 15 şehir hastanesi ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu binasının imza törenini 12 Eylül 2013 tarihinde gerçekleştirdik. Ankara Bilkent ve Etlik, Manisa, Elazığ, Gaziantep ve İkitelli şehir hastanelerinin temellerini attık. Vatandaşlarımızın acil durumlarda bütün hastanelerden yararlanabilmesi için acil sağlık hizmetlerini ücretsiz olarak sunuyoruz. Birçok ülkeyi şaşırtan bu uygulamadan vatandaşlarımız en temel hak olarak yararlanmaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında en iyi ve hızlı bir şekilde acil sağlık hizmetlerinin sunulmasını sağlamak için kara, deniz ve hava ambulans filomuzu genişlettik. Bu kapsamda 4 bin 59 kara ambulansı, 17 helikopter ambulansı, 3 uçak ambulansı, 316 kar paletli ambulans, 64 tane 4 yaralı taşıyabilen ambulans ve 60 adet obez-yoğun bakım ambulansı 7/24 hizmet vermektedir. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamını her geçen gün genişletiyoruz. Suçiçeği aşısını da aşı takvimine alarak aşısı yapılan hastalık sayısını 13’e çıkardık. Acil sağlık hizmetlerinde olduğu gibi birinci basamaktaki bütün koruyucu hekimlik hizmetlerini ücretsiz sunuyoruz. Dünyada ilk kez karekod destekli elektronik aşı takip ve soğuk zincir izleme sistemini uygulamaya başladık. Yenidoğan taramalarının kapsamını genişlettik. Artık Kistik Fibroz hastalığı tarama programımızda koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerini geliştiriyoruz.  İşitme taramasını okul çağı çocuklarında da başlatıyoruz. Okul öncesi çocuklarda görme taraması yapıyoruz. Ergen Sağlığı Danışma Merkezlerimizi yaygınlaştırıyoruz. 55 ilde 85 sağlık tesisinde 600 yataklı Anne Oteli hizmeti sunuyoruz. Bu bağlamda illerimizde Gebe Okullarının açılması koordine edilecektir. Hastanelerimizde doğan her bebek için temel ihtiyaçlar Bakanlığımız tarafından karşılanacaktır.

Aile Hekimliği sayımız 2013 itibarıyla 21 bin 200’e ulaştı. Aile hekimi başına düşen nüfusu 2017’ye kadar 3 binin altına indireceğiz. Aile Hekimliğinde yaşa özel periyodik muayeneleri başlatıyoruz. Aile hekimlerini diyetisyen, psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimciden oluşan bir ekiple desteklemeyi planlıyoruz. Akılcı İlaç Kullanımı Ulusal Eylem Planı 2013-2017’yi hazırladık. Aile hekimlerine reçeteleri ile ilgili olarak aylık bilgilendirmeler yapıyoruz. 2014’ün sonuna kadar bütün hekimlerimizin sisteme dahil olmasını ve internet ortamında bilgilendirilmesini hedefliyoruz. Amacımız, gereksiz ilaç tüketiminin önüne geçmektir. Bunun yanında Mobil İlaç Takip Uygulaması ile piyasaya sahte ilaç sürümünün önüne geçmiş olduk. Yatağa bağımlı hastaların tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarını evlerinde yapıyoruz. 2013’te yaklaşık 360 bin kişiye evde sağlık hizmeti sunduk. İhtiyacı olan herkese bu hizmeti ücretsiz sunmaya devam edeceğiz. Zira sağlık hizmet felsefemiz; adil, kaliteli, erişilebilir ve sürdürülebilir bir model üzerine kurulmuştur.

DERGİ AYRINTI: Obezite ve tütün kullanımıyla mücadele ile organ bağışı Sağlık Bakanlığı’nın önemle üzerinde durduğu konular arasında yer alıyor. Bu çalışmalarda gelinen noktaya ilişkin bilgi verebilir misiniz?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: 2017’ye kadar obez nüfus oranını yüzde 25’e, egzersiz yapmayan nüfus oranını yüzde 50’ye indireceğiz. Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı dahilinde 2013 Ekim ayında Dünya Yürüyüş Günü’yle başlattığımız etkinliklerimizi 2014 Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı ilanı ile taçlandırdık. Aile hekimlerimiz aracılığı ile halkımızın daha hareketli bir yaşam tercihine teşviki doğrultusunda 2 milyon adımsayar dağıttık. Vatandaşlarımıza sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması, uygun çevre koşullarının hazırlanması amacıyla bir dizi program başlattık.

Türkiye tütünle mücadelede Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen bütün kriterleri yerine getiren ilk ve tek ülke olma başarısını yakaladı. Ülkemizin bu başarısı DSÖ tarafından dünyaya örnek olarak gösterilmektedir. Bu konudaki mücadelemize aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Organ bağışı ve nakli konusundaki etkinliklere Sağlık Bakanlığı olarak proaktif katılım sağladık. Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte dinimizde organ bağışının meşruiyetini ve faziletini ortaya koyan çalışmalarla insanımızı aydınlatıyoruz. Bunun yanında hayata geçireceğimiz bir başka önemli projemiz olan TÜRKÖK için gerekli teknik çalışmalar tamamlandı. İlk etapta Türk Kızılay’ı ile bir protokol imzaladık. Böylece Ulusal Kemik İliği Bankası’nın kurulması için ilk adımı attık.

DERGİ AYRINTI: Sayın Bakanım Türkiye’nin son yıllarda değişen sağlık hizmet anlayışıyla birlikte “sağlık turizmi” alanında da söz sahibi olmaya yönelik adımlar attığını görüyoruz. Bu kapsamda dünya sağlık turizmde Türkiye’nin yeri nedir?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Son yıllarda yıldızı parlayan sağlık turizminin aslında binlerce yıllık geçmişe sahip olduğunu, bu alanda yapılan bilimsel çalışmalardan biliyoruz. Termal suların iyileştirici etkisinin fark edilmesi ve tropik iklimin, kimi hastalıklara iyi geldiğine olan inanç, tedavi amacıyla bu bölgelere sağlık için seyahatlerin yapılmasını beraberinde getirdi. Kitle iletişim ve ulaşım araçlarının gelişmesiyle farklı coğrafyaları görme fırsatını yakalayan insanlar artık en büyük hazinleri olan sağlıklarını korumak ya da iyileşmek için seyahat etmeye başladı. İnsanların iyileşme umuduyla başka ülkelerde şifa aramaları, bugün “Sağlık Turizmi” olarak tanımlanan bu girişimin kurumsal bir boyut kazanmasını sağladı. Her geçen gün önem kazanan sağlık turizmi, özellikle sağlık alanda gelişmiş ülkeler için önemli bir ihracat kalemi olmaya başladı. Bu nedenle hastaların tedavilerini kapsayan bu süreç, hızla gelişen bir sektör halini aldı. Pazar ekonomisinin dikkatini çeken sağlık turizmi, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’ye de önemli fırsatlar sunuyor. Sağlık turizminin ekonomimize ve bölgedeki gücümüze kazandırabileceklerini göz önünde bulundurarak etkili politikalar belirlememiz gerekiyor. Ülkemizin coğrafi konumu, iklimi ve kültürünün yanı sıra siyasi ve ekonomik istikrar sonrasında gelişen sağlık hizmetlerinin kaliteli ve uygun fiyatta olması büyük bir avantaj sağlıyor. Sağlık turizminde ülkemizin tabii avantajlarıyla birlikte bakanlığımız bünyesinde sağlık turizmini düzenleyen ve denetleyen bir birimin bulunması, bir başka artı olarak görülmeli. Bu da sağlık turizminin ülkemizde gelişmesine, hizmet almak isteyenlere ve bu sektörde yatırım yapmak isteyenlere ciddi bir güven veriyor. Dünyada bu yapıya sahip ender ülkeler arasında yer aldığımızı özellikle vurgulamak istiyorum.

DERGİ AYRINTI: Bu kapsamda bakanlık olarak sektörde söz sahibi olmak için ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Bakanlığımızın; sağlık turizmini destekleyen ve denetleyen uygulamalarının ülkemizi, dünyada sağlık turizminde lider konuma getireceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bunun için dünyadaki gelişmeleri titizlikle takip edip, sürekli araştırmalar yapıyoruz. Kalite ve uluslararası standartlardan taviz vermeden kendimizi yeniliyoruz. Sağlık turizminin bütün branşlarındaki gelişmelerine entegrasyon sağlayarak, insan kaynağı efektifini en iyi şekilde kullanıyoruz. Burada bir parantez açmak istiyorum: Kaliteli hizmet verebilmeniz için öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyarsınız. Sağlık alanında birikimi olan, yabancı dil bilen personellerinizin olması sağlık turizminde büyümenize ivme kazandıracaktır. Bu noktada özellikle üniversitelerimizin sağlık turizmiyle ilgili çalışmalar yapmalarını bekliyor ve ortaya konulan inovasyonlara son derece önem veriyoruz.

DERGİ AYRINTI: Sağlık turizminin geliştirilmesinde yer alan Antalya için yapılacak çalışmalar nelerdir?

MEHMET MÜEZZİNOĞLU: Cevaba geçmeden önce bir parantez açmak istiyorum: Türkiye’nin sağlık turizmi alanında söz sahibi olabilmesi için bütün illerimize önemli görevler düştüğünü ifade etmek isterim. Sağlık turizmi gibi geniş kapsamlı ve yoğun emek isteyen bir süreci sadece ülkenin belli bir bölgesi ya da illeriyle sınırlı tutamayız. Sağlık turizmi Antalya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasına önemli bir katkı sunacaktır. 2013 yılında Antalya’ya 12 milyon yabancı ziyaretçi geldiği kayıtlara düşülmüş. Otellerde 520 bin yatak kapasitesi mevcuttur. Antalya’da mevcut sağlık kuruluşlarımızın toplam yatak kapasitesi 5 bin 44’tür. Antalya’daki tüm kuruluşlar ulusal akreditasyon kriterlerine göre hizmet vermekte olup, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. 2 özel hastane JCI kalite belgesine sahiptir. Yetişmiş insan gücü, nitelikli uzman hekimleriyle Antalya sağlık turizminde de öncü rol oynamaktadır. Antalya Sağlık turizmi hizmet alanları; Göz, Diş, Ortopedi, Beyin Cerrahi, Kardiyoloji-KVC, Tüp Bebek İVF uygulamaları, Onkoloji, Radyoterapi, Plastik Cerrahi, Transplantasyon, Diyaliz, saç ekimi, Fizik Tedavi, bakıma ihtiyacı olan ileri yaş grubu hastalardır. 2013 yılında otellerde konaklayan 110 bin yabancı misafir sağlık hizmeti almıştır. Sağlık Turizmi kapsamında hizmet alan 6 bin 225 turistin ülkelere göre dağılımında ilk beş ülke;  Almanya, Rusya, Libya, Kazakistan ve Azerbaycan’dır. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Alternatif Turizmin Geliştirilmesi 2012 Mali Destek Programından hibe almaya hak kazanan “Sağlık için Antalya’yı Seçin Projesi” ile dünyanın en çok ziyaret edilen 3. şehri Antalya’nın turizm hareketini on iki aya yaymayı ve sağlığı tatille birleştirmeyi hedefliyoruz. Proje kapsamında, Antalya’nın Sağlık Turizmi potansiyelini ve konuyla ilgili hizmetlerini, tarihi, doğal ve kültürel özelliklerini tanıtan 5 dilde (Arapça, Almanca, İngilizce, Rusça, Türkçe) yayın yapan web sitesi, tanıtım filmi ve broşürler hazırlanmıştır. Tanıtım materyalleri, havaalanı ve hedef kitlemize göre belirlenen 4 otelde kurulan bilgilendirme standartlarında 2 ay boyunca yabancı ziyaretçilere dağıtılarak, konuyla ilgili bilgilendirme yapıldı.  Ayrıca tanıtım materyalleri yurtiçi ve yurt dışı fuarlarda ziyaretçilere dağıtılmıştır. Bunları yaparken devam eden çalışmalarımız da var. Hedef ülkelerde Antalya tanıtım günleri planlanıyoruz. Antalya sağlık turizmi derneği ve BAKA Ajansı işbirliğinde Moskova ‘da Antalya Sağlık Günleri etkinliği bu yıl içinde yapılacak olup müdürlüğümüzce çalışmaya destek verilmektedir. 2014 yılı için rehber kitabın güncellenmesi yapılıyor. Turistin sağlığı kapsamında, şu ana kadar beş yüz yatak üzeri 41 konaklama tesisinde sağlık ünitesi ruhsatlanmış ve ruhsatlandırma çalışmaları devam etmektedir.

Önemli başlıklardan birini de Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı oluşturuyor…

Yerli sanayi katkılarıyla ilaç ihraç edebilen bir sağlık sektörünün temellerini atıyoruz. Ar-Ge teknolojik işbirliği Off-set uygulamalarını hızlandırıyoruz. Bakanlık olarak hizmet sunumunda gösterdiğimiz başarıyı, sağlık Ar-Ge ve sağlık eğitimi alanında yapacağımızı yeniliklerle taçlandıracağız. Bu kapsamda 6 enstitüden oluşan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nı (TÜSEB) kuracağız. Böylece dünyada sağlık endüstrileri alanında yaşanan bilimsel gelişmelere ve yenilikçi çalışmalara uyum sağlayacağız. TÜSEB bünyesinde Kanser, Biyoteknoloji, Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı, Kronik Hastalıklar, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp ile Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon enstitülerini kuracağız. 2023 vizyonu kapsamında ifade etmek istediğim bir başka önemli konu ise Türkiye’deki modern sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi için dünya insanlığına kapımızı açmamızdır. Bu kapsamda, sağlık turizminden elde edilen gelirlere vergi muafiyeti getirdik. 6 dilde hizmet veren yurt dışı Hasta Danışma Hattı’nı kurduk. Konaklama tesislerinde sağlık birimleri işletme imkânı tanıdık. Türkiye’nin sağlık potansiyelini geliştirme, katma değere dönüştürme ve hizmet sunumunu iyileştirme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu gelişmeler doğrultusunda sağlık turizmi kapsamında Türkiye milyonlarca turist için yaşam merkezi olacaktır. Özet başlıklar halinde anlattığım sağlık sistemimizde yaşanan gelişmeleri, “Türkiye 2023 Sağlık Vizyonu” programının başlangıcı sayıyoruz. Modern ve etkili sağlık hizmetini sunarken geleceği göz ardı etmedik. Böyle bir sistemi kurgularken günü kurtarma adına ucuz bir politikanın içine girmedik. Ciddi bir fizibilite çalışması gerçekleştirilen, yoğun bir emek sarf edilen bu modelin gelecekte sağlık hizmeti alanında nasıl bir yer edineceğinin de hesaplarını yaparak 2023 vizyonunu belirledik. Sağlık hizmetini lüks ve ayrıcalıklı olmaktan çıkardığımız gibi vatandaşlar arasında zengin-fakir ayrımı gözetilmeden adil ve kaliteli bir sağlık sistemi geliştirdik.

Uluslararası kamuoyunda da büyük takdir toplayan Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın başarılı uygulamalarını artık diğer ülkelerle paylaşabiliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar, Türkiye’deki sağlık reformlarının diğer ülkeler için “ders kitabı” vasfı taşıdığını vurgulamaktadır. Bugün dünya çapında özgün bir model olan bu gelişmeler ile Türkiye, küresel sağlık gündeminde söz sahibi bir ülkedir. Sağlıkta insana hizmeti gaye edinerek reformlara öncülük eden bir Türkiye hep olacaktır.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.