BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR

Ekonomi 24.10.2014 - 13:57, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR

BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR
  BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR ÖZET: TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Naci İlci: “Mermer Burdur’un kalkınmasının anahtarıdır fakat bu sektörde bizim işçi sıkıntısı çektiğimiz de bir gerçektir. Türkiye’de işsizliğin en az olduğu illerden birisi de Burdur. Burada işsizlik neredeyse yok. Bu kentte işsizlik değil de iş beğenmezlik mevcut. Bugün sadece mermer ocaklarında 8 binlere yakın çalışan insan var, 8 bin dile kolay bir rakamdır. Bu işçiler iyi de maaş alıyorlar. Ülkemiz coğrafyası üzerinde mermer üretimi yapılan Burdur gibi, birbirinden farklı olduğu düşünülen 15 bölge bulunmaktadır. Ve bunların içinde Burdur beji bir dünya markasıdır. ” dedi. ANAHTAR KELİMELER: Naci İlci, mermer, havza, istihdam, ekonomi.     TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Naci İlci ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümünü yayınlıyoruz. İşadamı Naci İlci Burdur’un bir mermer havzası olduğunu, bunu herkesin kabullenmesi gerektiğini belirterek, Burdur ekonomisinin lokomotifinin bu sektör olduğuna dikkat çekti. İlci “Burdur ekonomisinin anahtarı mermer sektörüdür.” dedi. Burdur’da, Afyonkarahisar’da, Denizli’de, Antalya’da ve bu bölgede mermer rezervi olduğunu ve bu rezervin çıkarılıp, işlenip, satılmasıyla çok sayıda istihdam yarattığını vurgulayan İşadamı İlci, Burdur ekonomisinin mermer sektörüyle canlanacağını ve bölgenin bu dinamikle büyüyüp, kalkınacağını ifade etti. İlci; Burdur’un ekonomik olarak büyümesinin ve kentsel olarak gelişmesinin mermer sektöründen geçtiğini söyledi. Yöre halkının, mülki amirlerin ve vatandaşların mermere sırtını döndüğünde büyümenin ve gelişmenin önünün kesileceğini de kaydeden İlci, kendisinin Burdurlu olmadığı halde Burdur’un gelişmesini ve büyümesini istediğini belirtti. TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Naci İlci, söyleşinin ikinci bölümünde “Mermer- Burdur ekonomisinin lokomotifidir.” dedi. DERGİ AYRINTI: Sayın Naci İlci, buraya has bej mermerin Burdur ekonomisine katkıları nelerdir? NACİ İLCİ: Burdur Bej mermerini uluslararası pazarlarda en fazla aranılan mermer çeşidi haline getirdiğimizi söylemiştim.  Buna ek olarak ilimizin ekonomik özelliklerini de aktarmak istiyorum: Burdur nüfusu 257 bindir ve işyeri sayısı da 5.375’dir.   Sigortalı çalışan sayısı 35.764, SGK’dan maaş alan kesim de 50.296 kişidir. Bizim mermercilik sektöründe ise ruhsatlı mermer ocakları sayısı 297, hali hazırda bekleyen ve açılacak ocak sayı 427’dir. İlimizdeki krom ocağı 176 tanedir ve 251 krom sahası da ruhsat beklemektedir. Burdur’da 1237 adet maden var.  İl merkezinde 6 fabrika mevcut, mermer ocaklarında 7.065 kişi çalışmakta, bu ilimizde %20-25 arasında istihdam sağlamaktadır. Mermer fabrikalarında 912 tane kadın istihdam ediliyor. Burdur’da MERİH projesi ve 2. OSB’de Burdur Mermerciler Araştırma Geliştirme Merkezi açılacak. Bugünkü şartlarda görüntü kirliliğini kaybetmek için ARGE çalışmalarıyla mermerin işlendiği zaman şu anda %7-8 ile çalışıyoruz, ancak bazı fabrikalarda araştırmayla bunu %50’ye çıkartabildik. Yeni kurulacak fabrikalarda ise bu oran %90’lara çıkacak, görüntü kirliliği bu şekilde ortadan kalkacak. MERİH OSB ile Burdur nüfusu 30- 40 bin artacak. MERİH OSB’nin ardından BURMARGEM ile Burdur ve ülke ekonomisi canlanacak.  MERİH OSB (Mermer İhtisas Sanayi Bölgesi) ile Burdur’un kaderi belirlenecek. BURMARGEM (Burdur Mermer Araştırma ve Geliştirme Merkezi) ile de bu kader şekillenecek ve özellikle mermer atıklarının değerlendirilmesi konusunda önemli bir ilerleme gerçekleşecek. MERİH OSB’nin kurulması ile mermer fabrikası sayısı 110’a yükselecek ve istihdamda büyük artışlar sağlanacak. Ancak Araştırma ve Geliştirme Merkezi ile akademik bir yapıya kavuşacak MERİH OSB’de tüm yatırımcı firmaların ve işadamlarının ve bizlerin daha verimli çalışma imkânı olacak. Böylelikle Organize Sanayi Bölgesinde kurulacak MERİH OSB’de mermer, mermer benzeri doğaltaşlar ve mermer makineleri sanayisi oluşacak. BURDUR’DA İŞSİZLİK YOK DENECEK KADAR AZ AYRINTI: Mermer sektöründe işçi sıkıntısı çekiyor musunuz?  İLCİ:  Mermer Burdur’un kalkınmasının anahtarıdır fakat bu sektörde bizim işçi sıkıntısı çektiğimiz de bir gerçektir. Türkiye’de işsizliğin en az olduğu illerden birisi de Burdur. Burada işsizlik neredeyse yok. Bu kentte işsizlik değil de iş beğenmezlik mevcut. Bir insan “Ben çalışmak istiyorum” diyorsa bugün bile hangi mermer ocağına giderse gitsin, hangi mermer fabrikasına giderse gitsin işe alırlar. Ama maalesef ocaklarımızda ve fabrikalarda işçi sıkıntısı çekiyoruz. Çünkü buraya geliyorlar, iki gün çalışıp gidiyorlar. Bundan dolayı işçi sıkıntısının yaşandığı doğrudur.   EN DÜŞÜK İŞÇİ MAAŞI 1.600 TL AYRINTI: Bildiğimiz kadarıyla köylerden özellikle mermer ocaklarında çalışma talepleri geliyor, köylerden böyle bir talep yoğunluğu yaşanıyor mu? İLCİ: Biz bir tane işçiyi işten çıkardığımız zaman tüm köylüler buraya akın ediyor, ‘Çıkarmayın, aç kaldı, susuz kaldı’ diyorlar. Tamam, da o zaman siz de bizim ekonomik olarak yaşamamız için çaba gösterin. Bir taraftan işletmelerimizi- ocaklarımızı kapatmak için çaba gösteriyorlar, diğer taraftan da işçi alınmasına gayret ediyorlar. Bugün sadece mermer ocaklarında 8 binlere yakın çalışan insan var, 8 bin dile kolay bir rakamdır. Maaşları ne kadar biliyor musunuz; en düşüğü 1.600 TL. Mermer rezervi çok kıymetlidir. Mermer ocağı işletirken mermerin pasasını taş olmayan yere dökmek zorundasınız. Çünkü taşın üstüne pasa atamazsınız. En yakın ve en uygun yere atmak zorundasınız. Uzağa götüremezsiniz, pasa çalıştığınız işletmeye çok yakın olmalı ve de o cevherin ve mermerin olmadığı bir yer olması lazım. Dolayısıyla genellikle yamaçlarda olur. Mesela ocağınızın diğer yamacında uçurum varsa, pasanızı ocağın yönünü uçuruma ters gelecek şekilde açarak, pasayı uçuruma atabilirsiniz. Kanunen de taşın üzerine pasa atmak yasaktır. Maden Dairesi bize “Ben bunları size emanet ettim, siz üretip satmakla mükellefsiniz. Siz üretip satmazsanız ve pasa olarak taşın üstüne taş koyarsanız ben size ceza yazmak zorunda kalırım” diyor. Yasalarımız zordur. Bunları bilmeden halkımız yorum yapmaktadır. Ben bir- iki ay içerisinde siz değerli basın mensuplarıyla bir toplantı yapıp, gerekirse uygulamalı ocakları da gezmek istiyorum. Toplumun bu yanlış algısını silmek, doğrusunu basın mensuplarıyla halka aktarmak, bir mermer ocağının nasıl oluştuğunu anlatmak, işletme mantığının ne olduğunu ve bizlerin de bu mantıkta neler yaptığımızı aktarmak istiyorum. BURDUR MERMERİ GERÇEK DEĞERİNDE SATILIYOR Bizim Türkiye’nin çok yerinde şirketimiz var ama merkezimiz Ankara’dır. Yurt dışında da Gürcistan, Irak ve Arabistan’da şirketlerimiz mevcut. Yurt içindeki ve yurt dışındaki bu tecrübelerimin ardından, bugüne kadar Burdur mermerinin gerçek değerinde satıldığını söyleyebilirim. Burdur mermeri değerinde satılıyor ve daha bunun üst fiyatında satılamaz. Şu anda değerinde satıldığı için Burdur’un yıllık ihracatı 350 milyon dolardır.  BEDELLİ ASKERLİK GİTTİKTEN SONRA BURDUR EKONOMİSİNİ AĞIR DARBE ALDI Ancak ortada bir gerçek var: Kendi kaynaklarıyla ayakta durmaya çalışan bu sektör temsilcilerine bizim saygı duymamız gerekirken, bu kişilere zarar verdiğimiz zaman ilimiz kaybeder. Bizler yani mermer sektörü maddi anlamda istihdam yaratıyor, vergi ödüyor, ihracat rakamlarını yükseltiyor, il ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlıyor. Bugün bedelli askerlik gittikten sonra Burdur ekonomisi ağır darbe aldı. Bir de mermerciler giderse bu gidiş il ekonomisine çok daha büyük darbeler vurur. AYRINTI: Efendim, mermer artıklarının Burdur ekonomisine kazandırılması hususu hangi aşamaya geldi? İLCİ: Mermer artıkları 3 ana bölümde düşünülmelidir. Bunun ilk bölümü: Ocak işletmelerinde blok ve moloz gibi ekonomik değeri olanlar dışında kalan üretim artıkları mevcut şekilleriyle değerlendirilmelidir. İkincisi: Fabrikalarda boyutlandırma ve kesme makinelerinin çalışması esnasında üretim dışında kalan parça yapısındaki artıklar “paladyan” olarak isimlendirilir ve mevcut şekilleri ile değerlendirilmelidir. Üçüncüsü: Taş kesme testerelerinin kesim yaparken kesme suyuna karışan mikron mertebelerinde küçük zerrelerin arıtma tesisi veya çamur havuzlarında çöktürtmek sureti ile elde edilen artıklar kek veya mermer çamuru olarak anılmaktadır ve mevcut şekilleriyle değerlendirilmelidir. AYRINTI: Mermer atıklarının  hazır yemlerde de kullanıldığı söyleniyor, sizce bu atıklar yem sektöründe de kullanılmalı mı? İLCİ: Bence kullanılmamalıdır. Dünyada ve ülkemizde de yeni ürünlere yönelim önemli gelişmeler göstermektedir.  Bugün belirli büyüklükteki mermer parçalarından, birleştirici kimyasallar kullanılarak sıkıştırma ile son derece estetik kolay uygulanabilir, kompozit levhalar üretilebilmektedir. Artıklarımızın değerlendirilmesinde önemli bir uygulama şekli olabilecek bu yöntem Burdur/ Bucak’ta kurulmaya başlanan büyük bir tesisle yakın zaman içerisinde hayata geçiyor. Ayrıca kent merkezindeki bir mermerci arkadaşımızın da ikinci fabrikasını kuracak olması sevindirici gelişmedir.   Geçen yıl ilimizin ihracat rakamı 20 milyon dolar. Bu yıl yani 2014 yılı için mermerciler olarak 25 milyon dolarlık hedef koyduk. Bunların yanında üretim kapasitemizi 2 katına çıkarıp, daha fazla üretim yapmaya çalışıyoruz.  Bunları yaparken teknolojiyi de yakından takip ediyoruz. Robotlu sistemler kurup, bu sistemlerle çalışacağız. Kısacası Burdur’da mermer sektöründe teknoloji harikası olan bir üretim hattı oluşturacağız. Hedeflerimizden bir diğeri de enternasyon- inşaat- mermer sektörünün birleştirilmesidir. Kent merkezindeki o ikinci fabrika ile mermerin kırığını, çamurunu, pasasını duvar yapı elemanlarına dönüştüreceğiz. Bu tamamen arkadaşlarımızın yaptığı yeni bir proje ve yeni bir birleşimdir. Burdur’da 2. Organize Sanayi Bölgesinde çalışmalar son aşamaya geldi. Ve 2. Organize Sanayi Bölgesinde yeni bir mermer fabrikası kurulacak. O fabrikada mermer atıklarının değerlendirilmesi yapılacak. Bunun sonrasında Türkiye’de ve dünyada NOHAV anlaşması kapsamında mermer atıklarının değerlendirilmesini  ve geliştirilmesini hedefliyoruz. Bu Türkiye’de ve dünyada uygulanan bir proje olacak. Böylelikle ülkemiz ve Burdur ekonomisine çok büyük bir katkıda bulunacağız. Bu fabrikayla mermer atıkları az öncede söylediğim gibi yalıtım odaklı ürün haline gelecek. Günümüzdeyse mantolama yerine kullanılabilen bir ürün olarak inşaat sektörüne katmayı hedefliyoruz. AYRINTI: Mermer artığı mı, mermer atığımı doğru? İLCİ: Etkisiz atık diyebiliriz çünkü uzun süreden beri tartışılan mermer üretimi sonunda oluşan malzemenin artık mı, atık mı olarak adlandırılması gerekir sorusu, Avrupa müktesebatında yer alan ifadeler doğrultusunda etkisiz atık (inert) olarak cevap bulmuştur. Bundan sonra artık ifadesi yerine etkisiz (inert) atık ifadesinin kullanılması daha yerinde olacaktır.  Anayasanın 168. maddesi gereği madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. İşletmeler üretim sonucu oluşan değerden ‘devlet hakkı’ ödemek mecburiyetindedir. Maden Kanunu ve yönetmelikleri mevzuatına istinaden işletmeci hiçbir şekilde devlet hakkı bedeli ödemeden bağışta bulunamaz. Bu konu mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde bu şekilde ele alınmaktadır. Ancak yasada yapılacak değişiklikler ile oluşacak yeni yönetmeliklerde konu pasaların kullanıcılara işletmeci tarafından devlet hakkı ödenmeksizin bedelsiz verilmesi mümkün olabilecektir. Ocak ve fabrikalarımızda verimliliğin en üst düzeye ulaştırılmasına çalışılmalıdır. Bunun sağlanması oluşabilecek artık miktarının azalmasına neden olacaktır ki bu göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur.               
BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR

 

BURDUR BEJ MERMERİ DÜNYA MARKASIDIR

ÖZET: TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Naci İlci: “Mermer Burdur’un kalkınmasının anahtarıdır fakat bu sektörde bizim işçi sıkıntısı çektiğimiz de bir gerçektir. Türkiye’de işsizliğin en az olduğu illerden birisi de Burdur. Burada işsizlik neredeyse yok. Bu kentte işsizlik değil de iş beğenmezlik mevcut. Bugün sadece mermer ocaklarında 8 binlere yakın çalışan insan var, 8 bin dile kolay bir rakamdır. Bu işçiler iyi de maaş alıyorlar. Ülkemiz coğrafyası üzerinde mermer üretimi yapılan Burdur gibi, birbirinden farklı olduğu düşünülen 15 bölge bulunmaktadır. Ve bunların içinde Burdur beji bir dünya markasıdır. ” dedi.

ANAHTAR KELİMELER: Naci İlci, mermer, havza, istihdam, ekonomi.

 

 

TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi olan Naci İlci ile yaptığımız söyleşinin ikinci bölümünü yayınlıyoruz. İşadamı Naci İlci Burdur’un bir mermer havzası olduğunu, bunu herkesin kabullenmesi gerektiğini belirterek, Burdur ekonomisinin lokomotifinin bu sektör olduğuna dikkat çekti. İlci “Burdur ekonomisinin anahtarı mermer sektörüdür.” dedi.

Burdur’da, Afyonkarahisar’da, Denizli’de, Antalya’da ve bu bölgede mermer rezervi olduğunu ve bu rezervin çıkarılıp, işlenip, satılmasıyla çok sayıda istihdam yarattığını vurgulayan İşadamı İlci, Burdur ekonomisinin mermer sektörüyle canlanacağını ve bölgenin bu dinamikle büyüyüp, kalkınacağını ifade etti. İlci; Burdur’un ekonomik olarak büyümesinin ve kentsel olarak gelişmesinin mermer sektöründen geçtiğini söyledi. Yöre halkının, mülki amirlerin ve vatandaşların mermere sırtını döndüğünde büyümenin ve gelişmenin önünün kesileceğini de kaydeden İlci, kendisinin Burdurlu olmadığı halde Burdur’un gelişmesini ve büyümesini istediğini belirtti.

TÜMMER (Türkiye Mermer Doğaltaş Ve Makinaları Üreticileri Birliği) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Naci İlci, söyleşinin ikinci bölümünde “Mermer- Burdur ekonomisinin lokomotifidir.” dedi.

DERGİ AYRINTI: Sayın Naci İlci, buraya has bej mermerin Burdur ekonomisine katkıları nelerdir?

NACİ İLCİ: Burdur Bej mermerini uluslararası pazarlarda en fazla aranılan mermer çeşidi haline getirdiğimizi söylemiştim.  Buna ek olarak ilimizin ekonomik özelliklerini de aktarmak istiyorum: Burdur nüfusu 257 bindir ve işyeri sayısı da 5.375’dir.   Sigortalı çalışan sayısı 35.764, SGK’dan maaş alan kesim de 50.296 kişidir. Bizim mermercilik sektöründe ise ruhsatlı mermer ocakları sayısı 297, hali hazırda bekleyen ve açılacak ocak sayı 427’dir. İlimizdeki krom ocağı 176 tanedir ve 251 krom sahası da ruhsat beklemektedir. Burdur’da 1237 adet maden var.  İl merkezinde 6 fabrika mevcut, mermer ocaklarında 7.065 kişi çalışmakta, bu ilimizde %20-25 arasında istihdam sağlamaktadır. Mermer fabrikalarında 912 tane kadın istihdam ediliyor. Burdur’da MERİH projesi ve 2. OSB’de Burdur Mermerciler Araştırma Geliştirme Merkezi açılacak. Bugünkü şartlarda görüntü kirliliğini kaybetmek için ARGE çalışmalarıyla mermerin işlendiği zaman şu anda %7-8 ile çalışıyoruz, ancak bazı fabrikalarda araştırmayla bunu %50’ye çıkartabildik. Yeni kurulacak fabrikalarda ise bu oran %90’lara çıkacak, görüntü kirliliği bu şekilde ortadan kalkacak. MERİH OSB ile Burdur nüfusu 30- 40 bin artacak.

MERİH OSB’nin ardından BURMARGEM ile Burdur ve ülke ekonomisi canlanacak.  MERİH OSB (Mermer İhtisas Sanayi Bölgesi) ile Burdur’un kaderi belirlenecek. BURMARGEM (Burdur Mermer Araştırma ve Geliştirme Merkezi) ile de bu kader şekillenecek ve özellikle mermer atıklarının değerlendirilmesi konusunda önemli bir ilerleme gerçekleşecek. MERİH OSB’nin kurulması ile mermer fabrikası sayısı 110’a yükselecek ve istihdamda büyük artışlar sağlanacak. Ancak Araştırma ve Geliştirme Merkezi ile akademik bir yapıya kavuşacak MERİH OSB’de tüm yatırımcı firmaların ve işadamlarının ve bizlerin daha verimli çalışma imkânı olacak. Böylelikle Organize Sanayi Bölgesinde kurulacak MERİH OSB’de mermer, mermer benzeri doğaltaşlar ve mermer makineleri sanayisi oluşacak.

BURDUR’DA İŞSİZLİK YOK DENECEK KADAR AZ

AYRINTI: Mermer sektöründe işçi sıkıntısı çekiyor musunuz?

 İLCİ:  Mermer Burdur’un kalkınmasının anahtarıdır fakat bu sektörde bizim işçi sıkıntısı çektiğimiz de bir gerçektir. Türkiye’de işsizliğin en az olduğu illerden birisi de Burdur. Burada işsizlik neredeyse yok. Bu kentte işsizlik değil de iş beğenmezlik mevcut. Bir insan “Ben çalışmak istiyorum” diyorsa bugün bile hangi mermer ocağına giderse gitsin, hangi mermer fabrikasına giderse gitsin işe alırlar. Ama maalesef ocaklarımızda ve fabrikalarda işçi sıkıntısı çekiyoruz. Çünkü buraya geliyorlar, iki gün çalışıp gidiyorlar. Bundan dolayı işçi sıkıntısının yaşandığı doğrudur.  

EN DÜŞÜK İŞÇİ MAAŞI 1.600 TL

AYRINTI: Bildiğimiz kadarıyla köylerden özellikle mermer ocaklarında çalışma talepleri geliyor, köylerden böyle bir talep yoğunluğu yaşanıyor mu?

İLCİ: Biz bir tane işçiyi işten çıkardığımız zaman tüm köylüler buraya akın ediyor, ‘Çıkarmayın, aç kaldı, susuz kaldı’ diyorlar. Tamam, da o zaman siz de bizim ekonomik olarak yaşamamız için çaba gösterin. Bir taraftan işletmelerimizi- ocaklarımızı kapatmak için çaba gösteriyorlar, diğer taraftan da işçi alınmasına gayret ediyorlar. Bugün sadece mermer ocaklarında 8 binlere yakın çalışan insan var, 8 bin dile kolay bir rakamdır. Maaşları ne kadar biliyor musunuz; en düşüğü 1.600 TL.

Mermer rezervi çok kıymetlidir. Mermer ocağı işletirken mermerin pasasını taş olmayan yere dökmek zorundasınız. Çünkü taşın üstüne pasa atamazsınız. En yakın ve en uygun yere atmak zorundasınız. Uzağa götüremezsiniz, pasa çalıştığınız işletmeye çok yakın olmalı ve de o cevherin ve mermerin olmadığı bir yer olması lazım. Dolayısıyla genellikle yamaçlarda olur. Mesela ocağınızın diğer yamacında uçurum varsa, pasanızı ocağın yönünü uçuruma ters gelecek şekilde açarak, pasayı uçuruma atabilirsiniz. Kanunen de taşın üzerine pasa atmak yasaktır. Maden Dairesi bize “Ben bunları size emanet ettim, siz üretip satmakla mükellefsiniz. Siz üretip satmazsanız ve pasa olarak taşın üstüne taş koyarsanız ben size ceza yazmak zorunda kalırım” diyor. Yasalarımız zordur. Bunları bilmeden halkımız yorum yapmaktadır. Ben bir- iki ay içerisinde siz değerli basın mensuplarıyla bir toplantı yapıp, gerekirse uygulamalı ocakları da gezmek istiyorum. Toplumun bu yanlış algısını silmek, doğrusunu basın mensuplarıyla halka aktarmak, bir mermer ocağının nasıl oluştuğunu anlatmak, işletme mantığının ne olduğunu ve bizlerin de bu mantıkta neler yaptığımızı aktarmak istiyorum.

BURDUR MERMERİ GERÇEK DEĞERİNDE SATILIYOR

Bizim Türkiye’nin çok yerinde şirketimiz var ama merkezimiz Ankara’dır. Yurt dışında da Gürcistan, Irak ve Arabistan’da şirketlerimiz mevcut. Yurt içindeki ve yurt dışındaki bu tecrübelerimin ardından, bugüne kadar Burdur mermerinin gerçek değerinde satıldığını söyleyebilirim. Burdur mermeri değerinde satılıyor ve daha bunun üst fiyatında satılamaz. Şu anda değerinde satıldığı için Burdur’un yıllık ihracatı 350 milyon dolardır. 

BEDELLİ ASKERLİK GİTTİKTEN SONRA BURDUR EKONOMİSİNİ AĞIR DARBE ALDI

Ancak ortada bir gerçek var: Kendi kaynaklarıyla ayakta durmaya çalışan bu sektör temsilcilerine bizim saygı duymamız gerekirken, bu kişilere zarar verdiğimiz zaman ilimiz kaybeder. Bizler yani mermer sektörü maddi anlamda istihdam yaratıyor, vergi ödüyor, ihracat rakamlarını yükseltiyor, il ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlıyor. Bugün bedelli askerlik gittikten sonra Burdur ekonomisi ağır darbe aldı. Bir de mermerciler giderse bu gidiş il ekonomisine çok daha büyük darbeler vurur.

AYRINTI: Efendim, mermer artıklarının Burdur ekonomisine kazandırılması hususu hangi aşamaya geldi?

İLCİ: Mermer artıkları 3 ana bölümde düşünülmelidir. Bunun ilk bölümü: Ocak işletmelerinde blok ve moloz gibi ekonomik değeri olanlar dışında kalan üretim artıkları mevcut şekilleriyle değerlendirilmelidir. İkincisi: Fabrikalarda boyutlandırma ve kesme makinelerinin çalışması esnasında üretim dışında kalan parça yapısındaki artıklar “paladyan” olarak isimlendirilir ve mevcut şekilleri ile değerlendirilmelidir. Üçüncüsü: Taş kesme testerelerinin kesim yaparken kesme suyuna karışan mikron mertebelerinde küçük zerrelerin arıtma tesisi veya çamur havuzlarında çöktürtmek sureti ile elde edilen artıklar kek veya mermer çamuru olarak anılmaktadır ve mevcut şekilleriyle değerlendirilmelidir.

AYRINTI: Mermer atıklarının  hazır yemlerde de kullanıldığı söyleniyor, sizce bu atıklar yem sektöründe de kullanılmalı mı?

İLCİ: Bence kullanılmamalıdır. Dünyada ve ülkemizde de yeni ürünlere yönelim önemli gelişmeler göstermektedir.  Bugün belirli büyüklükteki mermer parçalarından, birleştirici kimyasallar kullanılarak sıkıştırma ile son derece estetik kolay uygulanabilir, kompozit levhalar üretilebilmektedir. Artıklarımızın değerlendirilmesinde önemli bir uygulama şekli olabilecek bu yöntem Burdur/ Bucak’ta kurulmaya başlanan büyük bir tesisle yakın zaman içerisinde hayata geçiyor. Ayrıca kent merkezindeki bir mermerci arkadaşımızın da ikinci fabrikasını kuracak olması sevindirici gelişmedir.  

Geçen yıl ilimizin ihracat rakamı 20 milyon dolar. Bu yıl yani 2014 yılı için mermerciler olarak 25 milyon dolarlık hedef koyduk. Bunların yanında üretim kapasitemizi 2 katına çıkarıp, daha fazla üretim yapmaya çalışıyoruz. 

Bunları yaparken teknolojiyi de yakından takip ediyoruz. Robotlu sistemler kurup, bu sistemlerle çalışacağız. Kısacası Burdur’da mermer sektöründe teknoloji harikası olan bir üretim hattı oluşturacağız.

Hedeflerimizden bir diğeri de enternasyon- inşaat- mermer sektörünün birleştirilmesidir. Kent merkezindeki o ikinci fabrika ile mermerin kırığını, çamurunu, pasasını duvar yapı elemanlarına dönüştüreceğiz. Bu tamamen arkadaşlarımızın yaptığı yeni bir proje ve yeni bir birleşimdir.

Burdur’da 2. Organize Sanayi Bölgesinde çalışmalar son aşamaya geldi. Ve 2. Organize Sanayi Bölgesinde yeni bir mermer fabrikası kurulacak. O fabrikada mermer atıklarının değerlendirilmesi yapılacak. Bunun sonrasında Türkiye’de ve dünyada NOHAV anlaşması kapsamında mermer atıklarının değerlendirilmesini  ve geliştirilmesini hedefliyoruz. Bu Türkiye’de ve dünyada uygulanan bir proje olacak. Böylelikle ülkemiz ve Burdur ekonomisine çok büyük bir katkıda bulunacağız. Bu fabrikayla mermer atıkları az öncede söylediğim gibi yalıtım odaklı ürün haline gelecek. Günümüzdeyse mantolama yerine kullanılabilen bir ürün olarak inşaat sektörüne katmayı hedefliyoruz.

AYRINTI: Mermer artığı mı, mermer atığımı doğru?

İLCİ: Etkisiz atık diyebiliriz çünkü uzun süreden beri tartışılan mermer üretimi sonunda oluşan malzemenin artık mı, atık mı olarak adlandırılması gerekir sorusu, Avrupa müktesebatında yer alan ifadeler doğrultusunda etkisiz atık (inert) olarak cevap bulmuştur. Bundan sonra artık ifadesi yerine etkisiz (inert) atık ifadesinin kullanılması daha yerinde olacaktır.  Anayasanın 168. maddesi gereği madenler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. İşletmeler üretim sonucu oluşan değerden ‘devlet hakkı’ ödemek mecburiyetindedir. Maden Kanunu ve yönetmelikleri mevzuatına istinaden işletmeci hiçbir şekilde devlet hakkı bedeli ödemeden bağışta bulunamaz. Bu konu mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde bu şekilde ele alınmaktadır. Ancak yasada yapılacak değişiklikler ile oluşacak yeni yönetmeliklerde konu pasaların kullanıcılara işletmeci tarafından devlet hakkı ödenmeksizin bedelsiz verilmesi mümkün olabilecektir.

Ocak ve fabrikalarımızda verimliliğin en üst düzeye ulaştırılmasına çalışılmalıdır. Bunun sağlanması oluşabilecek artık miktarının azalmasına neden olacaktır ki bu göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur.    

 

 

  

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.