BÖLGENİN MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN KIBRIS İNCELEME VE ARAŞTIRMA GEZİSİ

Gündem 08.01.2016 - 15:04, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

BÖLGENİN MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN KIBRIS İNCELEME VE ARAŞTIRMA GEZİSİ

ISPARTA VE AFYONKARAHİSAR İLLERİNİN MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNE İNCELEME VE ARAŞTIRMA GEZİSİ DÜZENLEDİ.
Konuya ilişkin yayınlanan basın bülteninde Milletvekilleri Parsak ve Okutan’ın da dahil olduğu grubun gezisi hakkında açıklamalar yapıldı. Basın açıklamasının özeti şöyle: “Milliyetçi Hareket  Partisi Genel Başkanı Sayın  Devlet Bahçeli’nin talimatı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum kesimi arasında gerçekleşen görüşmelerin yakından izlenmesi amacı ile Milliyetçi Hareket Partisi biz izleme grubu oluşturmuştur. 4-5 Ocak tarihleri arasında MHP İstanbul milletvekili Arzu Erdem, Afyon milletvekili Mehmet Parsak ve Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’dan oluşan bir Milliyetçi Hareket Parti heyeti KKTC’de Rum kesimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı arasında süren görüşmeler konusunda bilgi edinmek amacı ile incelemeler gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapacağımız inceleme ve araştırmaların birinci adımını teşkil etmiştir. Görüşmeler ağırlıklı olarak konu uzmanı akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler ve hukukçular ile sürdürülmüştür. Ayrıca Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Özgörgün, Ulusal Birlik Partisi milletvekili ve Ulaştırma Bakanı Sayın Tahsin Ertuğrul ile Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Serdar Denktaş ile de görüşmeler yapılmıştır. Değerli basın mensupları, KKTC ziyaretimizin nedeni, basın ve yayın organlarından izlediğimiz Rum kesimi ile görüşme sürecinin vahim gelişmelere gebe olduğuna dair izlenim olmuştur. Bu nedenle Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli tarafından bir heyetle gelişmeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde incelemekle görevlendirildik. Ankara’da gerçekleştirdiğimiz ön çalışmadan sonra 2 günlük yoğun görüşme trafiğinin neticesinde KKTC’den giderken sahip olduğu endişelerden çok daha büyük endişeler ile Türkiye’ye döndük. Bu endişelerimizi ve nedenlerini Türk Milleti ile paylaşmayı görev biliyoruz. Değerli basın mensupları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum kesimi arasındaki müzakereler 6 ana başlık altında sürdürülmektedir. Bunlar sırası ile 1) Federal Devlet, 2)Mali Sorunlar, 3) AB Mevzuatı, 4)Mülkiyet, 5)Toprak Paylaşımı 6) Garantörlük haklarıdır. Müzakerelerin temel ilkesi “bir şeyde anlaşılmaz ise hiçbir şeyde anlaşılmayacaktır” şeklinde ifade edilmektedir. Ancak bir konu üzerinde anlaşılması anlaşmanın nihai olduğu anlamına da gelmemektedir.  Yeniden aynı konuya dönülüp, bir başka karara varılabilmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı adına müzakereleri sürdüren heyet ne yazık ki, bazı yapısal zaaflara sahip olduğunu gördük.  Bunların başında heyet üyeleriniz deneyimsizliği ve belirli konulardaki bilgisizliği geliyor. Türk heyeti bu tür müzakerelerde hayati bir öneme sahip olan devletler hukuku ve Avrupa Birliği hukuku konularında yetersizdir. KKTC Heyetinin bu büyük açığının giderilmesi için bazı çalışmalar yapılmaktadır. Bu açığın ortaya çıkmasına neden olan Kıbrıs’ta devletler hukuku ve Avrupa Birliği hukuku konusunda deneyimli kadroların olmaması değil, Akıncı’nın dar kadrocu, hizipçi bir yaklaşımlar heyetini oluşturmuş olmasıdır. Ayrıca, Kıbrıs’ta müzakerelerin tarihine vakıf olmak büyük bir önem  taşımaktadır. Türk heyetinin bu açıdan da zayıf olduğu görünmektedir. Ne yazık ki, bu zaaf gizli bir zaafta değildir. Bu zaafı ilk kez tespit eden Milliyetçi Hareket Partisi heyeti de olmamıştır. Türk heyetinin yetersizliği uluslararası basına geçmiş bir husustur. Rum tarafının daha  deneyimli kadrolar ile masaya oturduğu genel kabul görmüş bir husustur. Değerli basın mensupları, Türk heyetinin ikinci önemli zaafı iddiacı, çekişmeci, müzakereci bir müzakere tekniğine sahip olmamasıdır. Bu durum Türk heyetinin ideolojik yapısındaki çarpıklığın bir neticesi olduğu kadar biraz önce dikkat çektiğimiz uluslararası müzakere konularında acemiliğinde bir sonucudur.  Ne yazık ki, Türk heyetinin müzakere tekniği ancak teslimiyetçilik şeklinde ifade edilebilir. KKTC’yi temsil eden heyetin müzakerelere yaklaşımı ne yazık ki “ne kurtarırsak kardır” şeklinde bir anlayış üzerine kuruludur. Türk heyetinin çarpık ideolojik duruşundan kaynaklanan bu ezik ruh hali güven artırıcı önlemler siz konusu olduğunda da kendisini sanki Türkler Rumların güvenini kazanmak zorunda imiş gibi bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Oysa, 1960 öncesinde Türklere saldıran EOKA şeklindeki Yunan-Rum faşizmidir. 1960 sonrasında kurulan Kıbrıs Cumhuriyetini, Türkleri ortaklıktan çıkararak yıkan Makarios adlı din adamı kılıklı siyasetçidir. 1974’de askeri bir darbe ile Makarios’u yeterince hızlı Türkleri yok etmediği için deviren Yunan cuntası ile Rum faşist çeteleridir. Özetle, güven kazanılacak ise Türkler Rumların değil, Rumlar Türklerin güvenini kazanmak zorundadır.”
ISPARTA VE AFYONKARAHİSAR İLLERİNİN MHP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNE İNCELEME VE ARAŞTIRMA GEZİSİ DÜZENLEDİ.

Konuya ilişkin yayınlanan basın bülteninde Milletvekilleri Parsak ve Okutan’ın da dahil olduğu grubun gezisi hakkında açıklamalar yapıldı.

Basın açıklamasının özeti şöyle: “Milliyetçi Hareket  Partisi Genel Başkanı Sayın  Devlet Bahçeli’nin talimatı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum kesimi arasında gerçekleşen görüşmelerin yakından izlenmesi amacı ile Milliyetçi Hareket Partisi biz izleme grubu oluşturmuştur. 4-5 Ocak tarihleri arasında MHP İstanbul milletvekili Arzu Erdem, Afyon milletvekili Mehmet Parsak ve Isparta Milletvekili Nuri Okutan ve Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ’dan oluşan bir Milliyetçi Hareket Parti heyeti KKTC’de Rum kesimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı arasında süren görüşmeler konusunda bilgi edinmek amacı ile incelemeler gerçekleştirmiştir. Bu ziyaret önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapacağımız inceleme ve araştırmaların birinci adımını teşkil etmiştir.

Görüşmeler ağırlıklı olarak konu uzmanı akademisyenler, araştırmacılar, gazeteciler ve hukukçular ile sürdürülmüştür. Ayrıca Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Hüseyin Özgörgün, Ulusal Birlik Partisi milletvekili ve Ulaştırma Bakanı Sayın Tahsin Ertuğrul ile Demokrat Parti Genel Başkanı Sayın Serdar Denktaş ile de görüşmeler yapılmıştır.

Değerli basın mensupları,

KKTC ziyaretimizin nedeni, basın ve yayın organlarından izlediğimiz Rum kesimi ile görüşme sürecinin vahim gelişmelere gebe olduğuna dair izlenim olmuştur. Bu nedenle Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli tarafından bir heyetle gelişmeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde incelemekle görevlendirildik. Ankara’da gerçekleştirdiğimiz ön çalışmadan sonra 2 günlük yoğun görüşme trafiğinin neticesinde KKTC’den giderken sahip olduğu endişelerden çok daha büyük endişeler ile Türkiye’ye döndük. Bu endişelerimizi ve nedenlerini Türk Milleti ile paylaşmayı görev biliyoruz.

Değerli basın mensupları,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Rum kesimi arasındaki müzakereler 6 ana başlık altında sürdürülmektedir. Bunlar sırası ile 1) Federal Devlet, 2)Mali Sorunlar, 3) AB Mevzuatı, 4)Mülkiyet, 5)Toprak Paylaşımı 6) Garantörlük haklarıdır. Müzakerelerin temel ilkesi “bir şeyde anlaşılmaz ise hiçbir şeyde anlaşılmayacaktır” şeklinde ifade edilmektedir. Ancak bir konu üzerinde anlaşılması anlaşmanın nihai olduğu anlamına da gelmemektedir.  Yeniden aynı konuya dönülüp, bir başka karara varılabilmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı adına müzakereleri sürdüren heyet ne yazık ki, bazı yapısal zaaflara sahip olduğunu gördük.  Bunların başında heyet üyeleriniz deneyimsizliği ve belirli konulardaki bilgisizliği geliyor. Türk heyeti bu tür müzakerelerde hayati bir öneme sahip olan devletler hukuku ve Avrupa Birliği hukuku konularında yetersizdir. KKTC Heyetinin bu büyük açığının giderilmesi için bazı çalışmalar yapılmaktadır. Bu açığın ortaya çıkmasına neden olan Kıbrıs’ta devletler hukuku ve Avrupa Birliği hukuku konusunda deneyimli kadroların olmaması değil, Akıncı’nın dar kadrocu, hizipçi bir yaklaşımlar heyetini oluşturmuş olmasıdır. Ayrıca, Kıbrıs’ta müzakerelerin tarihine vakıf olmak büyük bir önem  taşımaktadır. Türk heyetinin bu açıdan da zayıf olduğu görünmektedir. Ne yazık ki, bu zaaf gizli bir zaafta değildir. Bu zaafı ilk kez tespit eden Milliyetçi Hareket Partisi heyeti de olmamıştır. Türk heyetinin yetersizliği uluslararası basına geçmiş bir husustur. Rum tarafının daha  deneyimli kadrolar ile masaya oturduğu genel kabul görmüş bir husustur.

Değerli basın mensupları,

Türk heyetinin ikinci önemli zaafı iddiacı, çekişmeci, müzakereci bir müzakere tekniğine sahip olmamasıdır. Bu durum Türk heyetinin ideolojik yapısındaki çarpıklığın bir neticesi olduğu kadar biraz önce dikkat çektiğimiz uluslararası müzakere konularında acemiliğinde bir sonucudur.  Ne yazık ki, Türk heyetinin müzakere tekniği ancak teslimiyetçilik şeklinde ifade edilebilir. KKTC’yi temsil eden heyetin müzakerelere yaklaşımı ne yazık ki “ne kurtarırsak kardır” şeklinde bir anlayış üzerine kuruludur. Türk heyetinin çarpık ideolojik duruşundan kaynaklanan bu ezik ruh hali güven artırıcı önlemler siz konusu olduğunda da kendisini sanki Türkler Rumların güvenini kazanmak zorunda imiş gibi bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Oysa, 1960 öncesinde Türklere saldıran EOKA şeklindeki Yunan-Rum faşizmidir. 1960 sonrasında kurulan Kıbrıs Cumhuriyetini, Türkleri ortaklıktan çıkararak yıkan Makarios adlı din adamı kılıklı siyasetçidir. 1974’de askeri bir darbe ile Makarios’u yeterince hızlı Türkleri yok etmediği için deviren Yunan cuntası ile Rum faşist çeteleridir. Özetle, güven kazanılacak ise Türkler Rumların değil, Rumlar Türklerin güvenini kazanmak zorundadır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.