ÖZ BABASINDAN, 3 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ŞİDDET İDDİASI

Asayiş (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.02.2016 - 14:19, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:34
 

ÖZ BABASINDAN, 3 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA ŞİDDET İDDİASI

Burdur'a bağlı Gölhisar ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Gülseren Akalın, babasıyla birlikte yaşayan 3 yaşındaki çocuğu Y.O'nun öz babasından ve dini nikahlı eşinden şiddet gördüğünü iddia etti. 2012 yılında evlendiği H.O'nun, kendisini hamileyken terk ettiğini anlatan Gülseren Akalın, zor günler geçirdiğini söyleyerek çocuğunu istedi.
Burdur'a bağlı Gölhisar ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Gülseren Akalın, babasıyla birlikte yaşayan 3 yaşındaki çocuğu Y.O'nun öz babasından ve dini nikahlı eşinden şiddet gördüğünü iddia etti. 2012 yılında evlendiği H.O'nun, kendisini hamileyken terk ettiğini anlatan Gülseren Akalın, zor günler geçirdiğini söyleyerek çocuğunu istedi. Boşanma sürecinden sonra mahkeme masrafları sebebiyle maaşına icra konulduğunu, boşanma sonrası nafaka alamadığı için maddi sıkıntıya girdiğini ve çocuğuna bakamayacağı için 3 yaşındaki çocuğunu yurda verdiğini dile getiren Gülseren Akalın, "Maaşıma da haciz konulduğu için iyice çıkmaza girmiştim ve çok zor günler geçirdim. Çocuğumu yurda bırakmak zorunda kaldım. İçim rahat etmedi, 3 Nisan'da aradım ve maalesef çocuğumu babası H.O'ya verdiklerini söylediler. Ardından velayet davasını açtı karşı taraf, tabi her şey aleyhimeydi. Çocuğu yurda bıraktığım için velayeti ihlal etmiştim, ben pişman oldum. Nafakalarımı alabilecektim, bankada ziynet eşyalarım vardı onları da almıştım, birikimim olmuştu. Bunları Sosyal İnceleme Raporu'nu düzenleyen Feride hanıma anlattım. 'Benim durumum artık iyi, çocuğuma bakabilecek durumdayım. Zaten çocuğum yaşı itibariyle anne sevgisi ve şefkatine muhtaç durumda. Dolayısıyla ben çocuğumu istiyorum. Karşı taraf kesinlikle bu çocuğu istemiyor. Hamileyken de zaten ilgilenmedi, aldır diye baskı yaptı ve ben bu çocuğu aldırmadığım için kendi rızam olduğu için çocuğu dünyaya getirdim. Karşı taraf bu çocuğu mirasçı olarak görüyor. Dolayısıyla hiçbir zaman istemediler, görmeye bile gelmiyorlardı' dedim. O da, 'Senin maaşın yok, bir gelirin yok' dedi. Ben de nafakalarımı ve ziynet eşyalarımı aldığımı, çocuğuma bakabileceğimi söyledim. 'Onlar seni ne kadar idare edebilir ki' dedi. 'Ancak ben çocuğuma bakarım. Ne olursa olsun çocuğumun sevgiye ihtiyacı var, kimse annesinden daha iyi bakamaz' dedim. Eylül ayında Hakime hanıma söyledim. Ancak bu sosyal inceleme raporunda, Feride hanımın düzenlemiş olduğu raporda çocuğu annesi yurda bıraktığı için babasında kalması gerektiği yönünde karar verdi ve bu karara dayanarak, hakime hanım da çocuğu bana vermedi. Dolayısıyla çocuğun velayeti babasına geçmiş oldu" şeklinde konuştu. 'ÜTÜ YAPTI, OF OLDU'  Geçtiğimiz Eylül ayında mahkemeden sonra çocuğu gördüğünü dile getiren Gülseren Akalın, çocuğunun elinde ve yanaklarında yanık izi olduğunu, göz damarlarında kızarıklık olduğunu iddia etti.  3 yaşındaki Y.O'nun eve geldiğinde 7 saat uyuduğunu ve 2 litreye yakın su içtiğini anlatan Anne Akalın, "Çocuğumu ben 5 ay görememiştim. İlk olarak Eylül ayının ilk haftası almıştık. Ben çocuğumu tanıyamadım. Aşırı zayıflamıştı. Benim çocuğum kilolu bir çocuktu. Yaşından da büyük gösteriyordu. Baktığımda aşırı zayıflamış, yani ancak gözlerinden tanıyabildim. Yanakları çökmüştü, çocuğumu tanıyamadım, beni de unutmuştu. Beni bile tanıyamadı, daha sonra yavrumla iletişime geçince beni biraz biraz hatırladı ama tabi ben anormal durumların olduğunu gözlemledim. Yeme içme durumu yoktu, iştahı kapanmıştı. O gün olduğundan fazla su içmişti, tuvaletini yapamıyordu. Bu durum her zaman yaşandı, biz 4 defa aldık çocuğu, her defasında çocuk hiçbir şekilde büyük tuvaletini yapamıyordu. Sadece idrar yapıyordu ve bu durumlar beni tedirgin etti. Uykusunda da bozukluklar vardı. Gözlerinde kırmızı damarların olduğunu gözlemledim. İlk aldığımızda parmağında yanık izi vardı, derin bir yara izi vardı ve ben çocuğuma sorduğumda, 'Ütü yaptı, of oldu, adam yaptı' dedi. Hatta kafasına da 'kafam of oldu' diye söyledi. 'Bu çocuk şiddet görüyor' dedim ve ben daha fazla duramadım hemen Gölhisar Cumhuriyet Savcılığı'na fotoğraflarla başvurdum. Gölhisar Cumhuriyet Savcılığı da, bu durumu Burdur Cumhuriyet Savcılığı'na ileteceklerini söylediler ve ben sonucu bekledim. Sonuç maalesef olumsuz geldi, ben çocuğumu kurtarmayı beklerken, 'kovuşturmaya yer yok' denilerek, dosya kapatıldı. Tabi ben hiçbir zaman durmadım, BİMER'e yazdım" dedi. "ÇOCUĞUMU BANA GERİ VERİN" Anne Gülseren Akalın, 3 yaşındaki Y.O'yu velayete ihlalden geri alamadığını fakat elindeki darp raporu nedeniyle çocuğunun şiddet gördüğünü söyleyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan yardım istedi. Anne Akalın, "Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma sesleniyorum, ne olursunuz bana çocuğumu tekrar geri verin. Ben bu veballe yaşayamam. Çocuğum ölüp giderse, ne yaparım. Ben zaten en büyük hatayı yurda vermekle yaptım. Ve şu an çocuğum ölüyor kimse bunları bilmiyor, ben gerçekleri anlatıyorum, gerçekleri herkes örtbas ediyor. Elimde fotoğraflar, belgeler var. Hasta olmasa doktor o çocuğa reçete yazar mı? Bağırsaklarında sıkıntı var, yeme içmesi yok, çocuğa işkence uyguluyorlar, dini nikahlı eşiyle birlikte çocuğa zulmediyorlar. Yeter artık, ben çocuğumu istiyorum, sırf miras yüzünden çocuğumu yok edecekler. Ben o çocuğu çok büyük zorluklarla dünyaya getirdim. 9 ay karnımda taşıdım, o çocuğun üzerinde hakkı olan varsa benim. Ben çok büyük acılar çektim. Hamile halde terk etti beni. Ben o çocuğu karnımda taşırken her gün azap çektim, insanların yüzüne bakamaz oldum ve ben büyük zorluklarla dünyaya getirdim. Ne olursunuz çocuğumu kurtarın bana verin. O çocuğa sadece ben bakabilirim. Ben çok pişmanım, yavrumu kesinlikle yurda bırakmamalıydım, biliyorum hata ettim. Herkes hata yapar, ama ne olursunuz, her hatanın bir telafisi olmalı. Ben telafi etmek istiyorum, yavrum ölüp gitmesin, ben bu veballe yaşayamam, yavrum ölürse ben ne yaparım. Hayatım zindana döndü, yavrum olmadan ben nefes bile alamıyorum ki, aklımda, düşüncemde hep çocuğum var. Sağlık durumuyla ilgili bile hiçbir bilgi verilmiyor" diye konuştu. "ÇOCUĞUM DÜNYADAN KOPMUŞ VAZİYETTE" 3 yaşındaki çocuğunun yaşadıklarını anlattığını iddia eden Anne Gülseren Akalın, "Çocuğuma ilk aldığımızda parmağındaki yara izini sordum, oğlum ne oldu dediğimde 'of oldu' dedi, kim yaptı dedim 'adam yaptı' dedi. Adam dediği herhalde babasıdır. Çünkü başkası yapamaz. Çocuğa bakan kişi uyguluyordur şiddeti ve kafasına da vurulduğunu söylüyor çocuk. Yanağındaki izler için çocuk 'kaynar bastı' diyor. Demek ki sıcak bir şeyle çocuğun yüzüne basıyorlar o izler oluşuyor. Ben öyle düşünüyorum. Çocuk da tam anlatamıyor ama gerçekler ortada. Çocuk bakımsız bir halde, üstelik o çocuk gitmek istemediğini söyledi bize. 'Oraya gitmek istiyor musun?' diye sordum, 'Hayır, oraya gitmek istemiyorum' dedi. Ama işte hiçbir şeyi ispat edemiyoruz. Elimizde belgeler var ama ne olursun yetkililer yardımcı olsun, çocuğum günden güne eriyor, kemik erimesi başlamış yavrumda. Susuz kalmış, yani doğru düzgün belki uyku bile uyumuyor. Çocuğum, dünyadan kopmuş vaziyette" ifadelerini kaydetti. Anneanne Dudu Akalın ise, 3 yaşındaki torunu Y.O'nun yüzündeki izleri görünce Gölhisar Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü ve nöbetçi doktora durumu anlattığını söyledi.  Nöbetçi doktorun çocuğun yüzündeki izleri santim santim rapor ettiğini vurgulayan anneanne Dudu Akalın, çocuğun yaşamından endişe ettiğini sözlerine ekledi. BABA İDDİALARI YALANLADI Baba H.O. ise, Gülseren Akalın'ın darp iddialarını yalanladı. Darp olayına yönelik mahkemenin devam ettiğini söyleyen H.O. "Devamlı bu şekilde rahatsız ediliyoruz. Bu konuda burada ifademiz oldu. Zaten karakolda ifadelerimi verdim ben. Öyle bir şey söz konusu değil. Karşı tarafın bize garezi var" diye konuştu.  3 yaşındaki Y.O'ya ait darp fotoğraflarının sorulması üzerine ise Baba H.O şöyle konuştu: "Adli Tıp'tan rapor alındı. O raporun doğru olmadığı buradan anlaşılıyor zaten, ifademi verdim. Savcılığa ben suç duyurusunda bulundum. Şu anda devam eden bir mahkeme var ve biz buradan adliyeden rapor aldık, geçerli bir rapordur. Mahkeme de devam ediyor." 
Burdur'a bağlı Gölhisar ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Gülseren Akalın, babasıyla birlikte yaşayan 3 yaşındaki çocuğu Y.O'nun öz babasından ve dini nikahlı eşinden şiddet gördüğünü iddia etti. 2012 yılında evlendiği H.O'nun, kendisini hamileyken terk ettiğini anlatan Gülseren Akalın, zor günler geçirdiğini söyleyerek çocuğunu istedi.

Burdur'a bağlı Gölhisar ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki Gülseren Akalın, babasıyla birlikte yaşayan 3 yaşındaki çocuğu Y.O'nun öz babasından ve dini nikahlı eşinden şiddet gördüğünü iddia etti. 2012 yılında evlendiği H.O'nun, kendisini hamileyken terk ettiğini anlatan Gülseren Akalın, zor günler geçirdiğini söyleyerek çocuğunu istedi.
Boşanma sürecinden sonra mahkeme masrafları sebebiyle maaşına icra konulduğunu, boşanma sonrası nafaka alamadığı için maddi sıkıntıya girdiğini ve çocuğuna bakamayacağı için 3 yaşındaki çocuğunu yurda verdiğini dile getiren Gülseren Akalın, "Maaşıma da haciz konulduğu için iyice çıkmaza girmiştim ve çok zor günler geçirdim. Çocuğumu yurda bırakmak zorunda kaldım. İçim rahat etmedi, 3 Nisan'da aradım ve maalesef çocuğumu babası H.O'ya verdiklerini söylediler. Ardından velayet davasını açtı karşı taraf, tabi her şey aleyhimeydi. Çocuğu yurda bıraktığım için velayeti ihlal etmiştim, ben pişman oldum. Nafakalarımı alabilecektim, bankada ziynet eşyalarım vardı onları da almıştım, birikimim olmuştu. Bunları Sosyal İnceleme Raporu'nu düzenleyen Feride hanıma anlattım. 'Benim durumum artık iyi, çocuğuma bakabilecek durumdayım. Zaten çocuğum yaşı itibariyle anne sevgisi ve şefkatine muhtaç durumda. Dolayısıyla ben çocuğumu istiyorum. Karşı taraf kesinlikle bu çocuğu istemiyor. Hamileyken de zaten ilgilenmedi, aldır diye baskı yaptı ve ben bu çocuğu aldırmadığım için kendi rızam olduğu için çocuğu dünyaya getirdim. Karşı taraf bu çocuğu mirasçı olarak görüyor. Dolayısıyla hiçbir zaman istemediler, görmeye bile gelmiyorlardı' dedim. O da, 'Senin maaşın yok, bir gelirin yok' dedi. Ben de nafakalarımı ve ziynet eşyalarımı aldığımı, çocuğuma bakabileceğimi söyledim. 'Onlar seni ne kadar idare edebilir ki' dedi. 'Ancak ben çocuğuma bakarım. Ne olursa olsun çocuğumun sevgiye ihtiyacı var, kimse annesinden daha iyi bakamaz' dedim. Eylül ayında Hakime hanıma söyledim. Ancak bu sosyal inceleme raporunda, Feride hanımın düzenlemiş olduğu raporda çocuğu annesi yurda bıraktığı için babasında kalması gerektiği yönünde karar verdi ve bu karara dayanarak, hakime hanım da çocuğu bana vermedi. Dolayısıyla çocuğun velayeti babasına geçmiş oldu" şeklinde konuştu.

'ÜTÜ YAPTI, OF OLDU' 
Geçtiğimiz Eylül ayında mahkemeden sonra çocuğu gördüğünü dile getiren Gülseren Akalın, çocuğunun elinde ve yanaklarında yanık izi olduğunu, göz damarlarında kızarıklık olduğunu iddia etti. 
3 yaşındaki Y.O'nun eve geldiğinde 7 saat uyuduğunu ve 2 litreye yakın su içtiğini anlatan Anne Akalın, "Çocuğumu ben 5 ay görememiştim. İlk olarak Eylül ayının ilk haftası almıştık. Ben çocuğumu tanıyamadım. Aşırı zayıflamıştı. Benim çocuğum kilolu bir çocuktu. Yaşından da büyük gösteriyordu. Baktığımda aşırı zayıflamış, yani ancak gözlerinden tanıyabildim. Yanakları çökmüştü, çocuğumu tanıyamadım, beni de unutmuştu. Beni bile tanıyamadı, daha sonra yavrumla iletişime geçince beni biraz biraz hatırladı ama tabi ben anormal durumların olduğunu gözlemledim. Yeme içme durumu yoktu, iştahı kapanmıştı. O gün olduğundan fazla su içmişti, tuvaletini yapamıyordu. Bu durum her zaman yaşandı, biz 4 defa aldık çocuğu, her defasında çocuk hiçbir şekilde büyük tuvaletini yapamıyordu. Sadece idrar yapıyordu ve bu durumlar beni tedirgin etti. Uykusunda da bozukluklar vardı. Gözlerinde kırmızı damarların olduğunu gözlemledim. İlk aldığımızda parmağında yanık izi vardı, derin bir yara izi vardı ve ben çocuğuma sorduğumda, 'Ütü yaptı, of oldu, adam yaptı' dedi. Hatta kafasına da 'kafam of oldu' diye söyledi. 'Bu çocuk şiddet görüyor' dedim ve ben daha fazla duramadım hemen Gölhisar Cumhuriyet Savcılığı'na fotoğraflarla başvurdum. Gölhisar Cumhuriyet Savcılığı da, bu durumu Burdur Cumhuriyet Savcılığı'na ileteceklerini söylediler ve ben sonucu bekledim. Sonuç maalesef olumsuz geldi, ben çocuğumu kurtarmayı beklerken, 'kovuşturmaya yer yok' denilerek, dosya kapatıldı. Tabi ben hiçbir zaman durmadım, BİMER'e yazdım" dedi.

"ÇOCUĞUMU BANA GERİ VERİN"
Anne Gülseren Akalın, 3 yaşındaki Y.O'yu velayete ihlalden geri alamadığını fakat elindeki darp raporu nedeniyle çocuğunun şiddet gördüğünü söyleyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan yardım istedi. Anne Akalın, "Cumhurbaşkanıma, Başbakanıma sesleniyorum, ne olursunuz bana çocuğumu tekrar geri verin. Ben bu veballe yaşayamam. Çocuğum ölüp giderse, ne yaparım. Ben zaten en büyük hatayı yurda vermekle yaptım. Ve şu an çocuğum ölüyor kimse bunları bilmiyor, ben gerçekleri anlatıyorum, gerçekleri herkes örtbas ediyor. Elimde fotoğraflar, belgeler var. Hasta olmasa doktor o çocuğa reçete yazar mı? Bağırsaklarında sıkıntı var, yeme içmesi yok, çocuğa işkence uyguluyorlar, dini nikahlı eşiyle birlikte çocuğa zulmediyorlar. Yeter artık, ben çocuğumu istiyorum, sırf miras yüzünden çocuğumu yok edecekler. Ben o çocuğu çok büyük zorluklarla dünyaya getirdim. 9 ay karnımda taşıdım, o çocuğun üzerinde hakkı olan varsa benim. Ben çok büyük acılar çektim. Hamile halde terk etti beni. Ben o çocuğu karnımda taşırken her gün azap çektim, insanların yüzüne bakamaz oldum ve ben büyük zorluklarla dünyaya getirdim. Ne olursunuz çocuğumu kurtarın bana verin. O çocuğa sadece ben bakabilirim. Ben çok pişmanım, yavrumu kesinlikle yurda bırakmamalıydım, biliyorum hata ettim. Herkes hata yapar, ama ne olursunuz, her hatanın bir telafisi olmalı. Ben telafi etmek istiyorum, yavrum ölüp gitmesin, ben bu veballe yaşayamam, yavrum ölürse ben ne yaparım. Hayatım zindana döndü, yavrum olmadan ben nefes bile alamıyorum ki, aklımda, düşüncemde hep çocuğum var. Sağlık durumuyla ilgili bile hiçbir bilgi verilmiyor" diye konuştu.

"ÇOCUĞUM DÜNYADAN KOPMUŞ VAZİYETTE"
3 yaşındaki çocuğunun yaşadıklarını anlattığını iddia eden Anne Gülseren Akalın, "Çocuğuma ilk aldığımızda parmağındaki yara izini sordum, oğlum ne oldu dediğimde 'of oldu' dedi, kim yaptı dedim 'adam yaptı' dedi. Adam dediği herhalde babasıdır. Çünkü başkası yapamaz. Çocuğa bakan kişi uyguluyordur şiddeti ve kafasına da vurulduğunu söylüyor çocuk. Yanağındaki izler için çocuk 'kaynar bastı' diyor. Demek ki sıcak bir şeyle çocuğun yüzüne basıyorlar o izler oluşuyor. Ben öyle düşünüyorum. Çocuk da tam anlatamıyor ama gerçekler ortada. Çocuk bakımsız bir halde, üstelik o çocuk gitmek istemediğini söyledi bize. 'Oraya gitmek istiyor musun?' diye sordum, 'Hayır, oraya gitmek istemiyorum' dedi. Ama işte hiçbir şeyi ispat edemiyoruz. Elimizde belgeler var ama ne olursun yetkililer yardımcı olsun, çocuğum günden güne eriyor, kemik erimesi başlamış yavrumda. Susuz kalmış, yani doğru düzgün belki uyku bile uyumuyor. Çocuğum, dünyadan kopmuş vaziyette" ifadelerini kaydetti.
Anneanne Dudu Akalın ise, 3 yaşındaki torunu Y.O'nun yüzündeki izleri görünce Gölhisar Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü ve nöbetçi doktora durumu anlattığını söyledi. 
Nöbetçi doktorun çocuğun yüzündeki izleri santim santim rapor ettiğini vurgulayan anneanne Dudu Akalın, çocuğun yaşamından endişe ettiğini sözlerine ekledi.

BABA İDDİALARI YALANLADI
Baba H.O. ise, Gülseren Akalın'ın darp iddialarını yalanladı. Darp olayına yönelik mahkemenin devam ettiğini söyleyen H.O. "Devamlı bu şekilde rahatsız ediliyoruz. Bu konuda burada ifademiz oldu. Zaten karakolda ifadelerimi verdim ben. Öyle bir şey söz konusu değil. Karşı tarafın bize garezi var" diye konuştu. 
3 yaşındaki Y.O'ya ait darp fotoğraflarının sorulması üzerine ise Baba H.O şöyle konuştu: "Adli Tıp'tan rapor alındı. O raporun doğru olmadığı buradan anlaşılıyor zaten, ifademi verdim. Savcılığa ben suç duyurusunda bulundum. Şu anda devam eden bir mahkeme var ve biz buradan adliyeden rapor aldık, geçerli bir rapordur. Mahkeme de devam ediyor." 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.