MESTEK 2017 MAKÜ Ev Sahipliğinde Başladı

Gündem 11.05.2017 - 15:31, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

MESTEK 2017 MAKÜ Ev Sahipliğinde Başladı

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen MESTEK 2017 - 4. Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi’nin açılış töreni Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen MESTEK 2017 - 4. Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi’nin açılış töreni Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi.   Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.   Kongre, Meslek Yüksekokulları Koordinatörü, MESTEK Kongre Dönem Başkanı Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR’ın konuşması ile devam etti. Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR, “Ülkemizde mesleki ve teknik eğitimin sorunları yıllardır süre gelen tartışma konusudur. Bugüne kadar bu sorunların çözümüne yönelik çok sayıda çalışmalar yapılmıştır. MESTEK olarak adlandırdığımız bu kongreler de gerçekleştirilen bu çalışmalar içinde yer almaktadır. Kongremizin 5.si Bülent Ecevit Üniversitesi’nde uluslararası hale getirilerek devam edecek. Kongremiz sürecince akademisyenlerin yoğun ilgisini gördük. Kongrede sunulması için 250 bildiri gönderildi.  Bunların 100e yakını kongrede sunulacak. Kongreye 40 farklı üniversiteden 120 katılımcı katıldı. 3 gün sürecek kongrede 25 farklı oturum gerçekleşecek.  Bilimsel etkinliklerin yanı sıra 40 farklı üniversiteden gelen misafirlere kültürel ve sosyal aktivitelerle ilimiz ve üniversitemizi tanıtmayı hedefliyoruz. MAKÜ olarak meslek yüksekokullarımızı yeniden yapılandırma ve niteliklerinin artırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yapılanma sürecimizde MYO’larını aktif hale getirmeye ve öz yeteneklerine odaklanıyoruz. İnsan kaynakları hangi alanda insan yetiştirilmesini istiyor? Önce bu soruya odaklandık. Çünkü dünya ile rekabet eden işletmelerin geleceği için bu sorunun çözümü hayati önem taşıyor. Bu kapsamda MAKÜ akademisyenleri ile sektör çalışanlarını bir araya getiren programlar yaptık. Sektör çalışanları hocaların öğrenci yetiştirirken dikkat etmesi gerekenleri ve hangi niteliklere uygun eleman aradıklarını anlattılar. MAKÜ MYO öğrencilerine sektörün ihtiyaç duyduğu ara eleman olarak değil ‘aranan eleman’ bakıyoruz ve bu anlayışla onları geleceğe hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.   Ülkelerin kalkınması ve gelişimi açısından bakıldığında mesleki eğitimin önemini bildiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ ise “Nitelikli insan gücünüz yoksa ekonomik ve sosyal gelişiminizi sağlayamazsınız. Türkiye’de gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse Yükseköğretim bünyesinde gerçekleştirilen eğitim, ekonomik hayatın önemli unsurları olarak karşımızda duruyor. Üretim sistemlerinin sürekli değiştiği bir dünyada tüm gelişmelere yetişmek zorundayız. İstihdam sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın yaşadığı bir problemdir. Bu sorunu aşmak için ülke olarak yerli sanayi politikaları uygulamalıyız. MYO’ların yeniden yapılandırılması ekonomik gelişim açısından çok önemli bir noktayı oluşturuyor. 2009’dan beri dünya ekonomisi bir düşüş yaşadı. Türkiye’nin orta gelir tuzağından hızla çıkarak rekabetçi ilk 10’a girmesi için nitelikli iş gücünü yetiştirmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştiremediğinizde sadece devletin ekonomiye yönelik teşvikleri veya girişimlerinden bir sonuç çıkmayacak, yeterli olmayacaktır. Gençlerin hızlı bir şekilde kendilerini yetiştirerek istihdama katılmaları gerekiyor. Meslek yüksekokulu öğrencilerimizin eğitimlerinin uygulamalı niteliğe kavuşması için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu anlamda 4 meslek yüksekokulumuzda 3+1 sistemi olarak adlandırılan öğretim modeline geçiyoruz. Bu uygulamayı sonraki yıllarda gerekli altyapı oluşturduktan sonra ilçelerimizdeki meslek yüksekokullarına da taşımayı planlıyoruz. MAKÜ’nün kurumsal yaşı 11 olarak söylenebilir ama aslında kurumsal geçmişi yaşından oldukça eski bir üniversiteyiz. Örneğin Burdur Meslek Yüksekokulumuz 40.yılını doldurdu. Bu kongrede emeği geçen herkese teşekkür etmekle birlikte şehir dışından gelen konuklarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum ve kongrenin verimli geçmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.   2.Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın kalkınmasındaki en büyük etkenin yetişmiş insan gücüne verdikleri önem olduğuna vurgu yapan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun ERCENGİZ, “Gerçekleştirilecek olan kongreden rasyonel sonuçların çıkacağına inanıyorum. Meslek yüksekokullarının değerini artırmamız gerekiyor. Kongreden çıkan sonuçların güncel hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Kongre vesilesiyle şehir dışından gelen katılımcılara huzurun kenti Burdur’a hoş geldiniz diyor, kongrenin başarılı geçmesini diliyorum.” şeklinde konuştu.   Mesleki eğitimle ilgili sıkıntıların olduğunu söyleyen Burdur Valisi Şerif YILMAZ da “28 Şubat’ta İmam hatip liselerinin önünü kesmek için tüm meslek liselerinin de önü kesildi. Bu alanda üniversiteye girişte dezavantajlı grup haline getirildi. İstikbali bu alanda göremeyen gençler ve aileleri meslek liselerinden ulaştırıldı.  İş dünyamızın ihtiyacı olan ara veya aranan elemanın yetiştirilmesi gerekiyor. Mezunlara devletten iş istemek yerine bu ülkeyi yönetebilecek iradeyi vermemiz gerekiyor. Başarının tek yolu kendi işinin ehli olmak ve işini severek yapmaktır. Birçok sektörde karşılaştığımız şikâyetler arasında yeterli miktarda elemanın yetiştirilmemiş olmasıdır. Bu konunun çözümüne yönelik gerçekleştirilen bu kongrenin başarılı geçmesini temenni ediyorum.” dedi.   Konuşmaların ardından Burdur Valisi Şerif YILMAZ’a ve Belediye Başkanı Ali Orkun ERCENGİZ’e Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ tarafından plaket verildi.   Kongre, Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK’ın, “Uygulama Becerisi Kazanımları 3+1 Eğitim Modeli” başlıklı sunumu ile devam etti.   ‘3+1’modelinin ‘3 dönemi okullarda teorik ve uygulamalı dersler, 1 dönemi işletmelerde işyeri uygulaması’  şeklinde gerçekleştirildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK, “3+1 modelinde amaç, teknolojik gelişmeleri takip etmek, organizasyon, teorik bilgilerin uygulama becerisi ile bütünleşmesini sağlamak, iş deneyimi ve iş disiplininin oluşturulması, ekip çalışması ruhunun kazanılması ile bilgi ve deneyimlerin pekiştirilmesidir. Bu modelin öğrenciye, topluma ve iş dünyasına faydalarını sahada görüyoruz.” şeklinde konuştu. 
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen MESTEK 2017 - 4. Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi’nin açılış töreni Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen MESTEK 2017 - 4. Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi’nin açılış töreni Konferans ve Sergi Salonu’nda gerçekleştirildi.

 

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ulusal Meslek Yüksekokulları Sosyal ve Teknik Bilimler Kongresi Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

 

Kongre, Meslek Yüksekokulları Koordinatörü, MESTEK Kongre Dönem Başkanı Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR’ın konuşması ile devam etti. Doç. Dr. Hüseyin DALĞAR, “Ülkemizde mesleki ve teknik eğitimin sorunları yıllardır süre gelen tartışma konusudur. Bugüne kadar bu sorunların çözümüne yönelik çok sayıda çalışmalar yapılmıştır. MESTEK olarak adlandırdığımız bu kongreler de gerçekleştirilen bu çalışmalar içinde yer almaktadır. Kongremizin 5.si Bülent Ecevit Üniversitesi’nde uluslararası hale getirilerek devam edecek. Kongremiz sürecince akademisyenlerin yoğun ilgisini gördük. Kongrede sunulması için 250 bildiri gönderildi.  Bunların 100e yakını kongrede sunulacak. Kongreye 40 farklı üniversiteden 120 katılımcı katıldı. 3 gün sürecek kongrede 25 farklı oturum gerçekleşecek.  Bilimsel etkinliklerin yanı sıra 40 farklı üniversiteden gelen misafirlere kültürel ve sosyal aktivitelerle ilimiz ve üniversitemizi tanıtmayı hedefliyoruz. MAKÜ olarak meslek yüksekokullarımızı yeniden yapılandırma ve niteliklerinin artırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yapılanma sürecimizde MYO’larını aktif hale getirmeye ve öz yeteneklerine odaklanıyoruz. İnsan kaynakları hangi alanda insan yetiştirilmesini istiyor? Önce bu soruya odaklandık. Çünkü dünya ile rekabet eden işletmelerin geleceği için bu sorunun çözümü hayati önem taşıyor. Bu kapsamda MAKÜ akademisyenleri ile sektör çalışanlarını bir araya getiren programlar yaptık. Sektör çalışanları hocaların öğrenci yetiştirirken dikkat etmesi gerekenleri ve hangi niteliklere uygun eleman aradıklarını anlattılar. MAKÜ MYO öğrencilerine sektörün ihtiyaç duyduğu ara eleman olarak değil ‘aranan eleman’ bakıyoruz ve bu anlayışla onları geleceğe hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Ülkelerin kalkınması ve gelişimi açısından bakıldığında mesleki eğitimin önemini bildiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ ise “Nitelikli insan gücünüz yoksa ekonomik ve sosyal gelişiminizi sağlayamazsınız. Türkiye’de gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse Yükseköğretim bünyesinde gerçekleştirilen eğitim, ekonomik hayatın önemli unsurları olarak karşımızda duruyor. Üretim sistemlerinin sürekli değiştiği bir dünyada tüm gelişmelere yetişmek zorundayız. İstihdam sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın yaşadığı bir problemdir. Bu sorunu aşmak için ülke olarak yerli sanayi politikaları uygulamalıyız. MYO’ların yeniden yapılandırılması ekonomik gelişim açısından çok önemli bir noktayı oluşturuyor. 2009’dan beri dünya ekonomisi bir düşüş yaşadı. Türkiye’nin orta gelir tuzağından hızla çıkarak rekabetçi ilk 10’a girmesi için nitelikli iş gücünü yetiştirmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştiremediğinizde sadece devletin ekonomiye yönelik teşvikleri veya girişimlerinden bir sonuç çıkmayacak, yeterli olmayacaktır. Gençlerin hızlı bir şekilde kendilerini yetiştirerek istihdama katılmaları gerekiyor. Meslek yüksekokulu öğrencilerimizin eğitimlerinin uygulamalı niteliğe kavuşması için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu anlamda 4 meslek yüksekokulumuzda 3+1 sistemi olarak adlandırılan öğretim modeline geçiyoruz. Bu uygulamayı sonraki yıllarda gerekli altyapı oluşturduktan sonra ilçelerimizdeki meslek yüksekokullarına da taşımayı planlıyoruz. MAKÜ’nün kurumsal yaşı 11 olarak söylenebilir ama aslında kurumsal geçmişi yaşından oldukça eski bir üniversiteyiz. Örneğin Burdur Meslek Yüksekokulumuz 40.yılını doldurdu. Bu kongrede emeği geçen herkese teşekkür etmekle birlikte şehir dışından gelen konuklarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum ve kongrenin verimli geçmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

 

2.Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın kalkınmasındaki en büyük etkenin yetişmiş insan gücüne verdikleri önem olduğuna vurgu yapan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun ERCENGİZ, “Gerçekleştirilecek olan kongreden rasyonel sonuçların çıkacağına inanıyorum. Meslek yüksekokullarının değerini artırmamız gerekiyor. Kongreden çıkan sonuçların güncel hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Kongre vesilesiyle şehir dışından gelen katılımcılara huzurun kenti Burdur’a hoş geldiniz diyor, kongrenin başarılı geçmesini diliyorum.” şeklinde konuştu.

 

Mesleki eğitimle ilgili sıkıntıların olduğunu söyleyen Burdur Valisi Şerif YILMAZ da “28 Şubat’ta İmam hatip liselerinin önünü kesmek için tüm meslek liselerinin de önü kesildi. Bu alanda üniversiteye girişte dezavantajlı grup haline getirildi. İstikbali bu alanda göremeyen gençler ve aileleri meslek liselerinden ulaştırıldı.  İş dünyamızın ihtiyacı olan ara veya aranan elemanın yetiştirilmesi gerekiyor. Mezunlara devletten iş istemek yerine bu ülkeyi yönetebilecek iradeyi vermemiz gerekiyor. Başarının tek yolu kendi işinin ehli olmak ve işini severek yapmaktır. Birçok sektörde karşılaştığımız şikâyetler arasında yeterli miktarda elemanın yetiştirilmemiş olmasıdır. Bu konunun çözümüne yönelik gerçekleştirilen bu kongrenin başarılı geçmesini temenni ediyorum.” dedi.

 

Konuşmaların ardından Burdur Valisi Şerif YILMAZ’a ve Belediye Başkanı Ali Orkun ERCENGİZ’e Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ tarafından plaket verildi.

 

Kongre, Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK’ın, “Uygulama Becerisi Kazanımları 3+1 Eğitim Modeli” başlıklı sunumu ile devam etti.

 

‘3+1’modelinin ‘3 dönemi okullarda teorik ve uygulamalı dersler, 1 dönemi işletmelerde işyeri uygulaması’  şeklinde gerçekleştirildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Mehmet SARIBIYIK, “3+1 modelinde amaç, teknolojik gelişmeleri takip etmek, organizasyon, teorik bilgilerin uygulama becerisi ile bütünleşmesini sağlamak, iş deneyimi ve iş disiplininin oluşturulması, ekip çalışması ruhunun kazanılması ile bilgi ve deneyimlerin pekiştirilmesidir. Bu modelin öğrenciye, topluma ve iş dünyasına faydalarını sahada görüyoruz.” şeklinde konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.