Başkan Eroğuz: “Burdur Şeker Fabrikasına duyarlıyız”

Gündem 22.02.2018 - 14:50, Güncelleme: 25.08.2022 - 16:35
 

Başkan Eroğuz: “Burdur Şeker Fabrikasına duyarlıyız”

Burdur-Isparta Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Eroğuz beraberindeki birlik başkanlarıyla beraber düzenlediği basın toplantısında özelleştirme sürecinde olan Burdur Şeker Fabrikasına duyarlı olduklarını çeşitli düşünce ve ifadeleriyle dile getirdi. Konuşmasına geçen hafta pazartesi günü toplantı düzenleyeceklerini fakat Ankara ziyareti için bu toplantının ertelendiğini belirterek başlayan Eroğuz; konuyu Ankara’da Burdur milletvekili ve Pankobirlik genel başkanı ile görüştüğünü, görüşmenin neticesinde AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’in Maliye Bakanı Naci Ağbal’la görüşüp, Burdur Şeker Fabrikasını, en yakın paydaşı olan Pancar Ekicileri Kooperatifinin almak istediğini ilettiğini belirtti. Bu tür görüşme ve sözlerin yeterli olmadığına inandıklarını savunan Başkan Eroğuz, “Bizim birinci önceliğimiz 1952li teknolojiyle çalışan Burdur Şeker Fabrikasına devletin teknolojiyi uyarlaması ve rantabl ise bunu kar eden bir hale getirmesidir” dedi. Başkan Eroğuz, Pankobirlik’in tüm Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada da anket yaptığını, bu anketlerin neticesinde üreticinin içerisinde bulunmadığı hiçbir özelleştirmenin başarılı olmadığını vurguladı. Türkiye’de kooperatifçiliğe pek sıcak bakılmadığını kaydederek açıklamasını sürdüren Eroğuz, liberal ülkelerdeki kooperatifçiliğin ülke ekonomisine katkı sağladığını ifade etti. Burdur’a 330 kilometre mesafede bulunan Konya’da yer alan kooperatifin (Torku) tamamen doğal ürünlerini 45 ülkeye ihraç ettiğini belirten Eroğuz; geçmişte SEK, EBK, BURTRAK gibi devlet kurumlarının özelleştirildiğini, EBK’yı Güçbirliği gibi yerli bir firmanın aldığını ve fakat yabancı bir firma alması durumda EBK’nın zarar edeceğini söyledi. Eroğuz: “Ayın 26’sını bekliyoruz. Bunun dönüşü yok. Fakat bizim de elimizde B planımız, C planımız mevcut. Biz, kurumumuzu ilgilendiren bu konunun Sayın belediye başkanı, sayın milletvekilleri Sayın Ticaret Odası ve Ticaret Borsası başkanları ve bazı kişi ve kurumların kendiliğinden dile getirilmesinden memnun olduk, kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz büyük ve demokratik devlet olduk. Haklarımızı sokakta değil medeni bir şekilde arayacağız… Bizler ekonomik ve siyasi rant peşinde olmadık. Üyelerimizin halleriyle hallendik, dertleriyle dertlendik. Bu ayın 26’sında şartname dağıtılacak. Bunu bekliyoruz.  Özelleştirme üreticinin lehine yapılsın. Bilhassa bu kurumun geleceğe güçlü taşınması lazım” dedi.   EMEKLİLİĞİ GELEN KİŞİLER 11 FABRİKAYA TAYİN İSTEYEBİLİR Toplantının sonunda Şeker İş Şube Başkanı Mustafa Onay da 264 örgütlü çalışan, kampanya zamanında da 850 ila 1000 çalışanı olan Burdur Şeker Fabrikasında devletin emekliliği gelen kişilerin ihbar ve kıdem tazminatlarını da ödeyip emekli edilmesi taahhüdünü verdiğini, emekliliği gelen fabrika çalışanlarının özelleştirme kapsamında olan diğer 11 şeker fabrikasına tayinini isteyebileceğini vurguladı.  Onay, “Bizim birinci kaygımız çalışanlarımız değil, bizim kaygımız üreticiler, kamyoncular, besicilerdir” dedi. Başkan Eroğuz’un basın açıklaması metni şöyle: "Burdur Şeker Fabrikası: Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Burdur Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı alınmıştır ve “Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilecektir. Son teklif verme tarihi de 18/04/2018 olarak belirlenmiştir. 18 Nisan'a kadar 25 şeker fabrikasının Burdur Şeker Fabrikası dahil olmak üzere 14'ü satılacaktır. Bu yapılan özelleştirmelerin ardından da birçok şeker fabrikası zamanla kapatılacaktır. Özelleştirme sonucunda ortaya çıkacak şeker üretim açığının ise nişasta bazlı şekerle kapatılacağı aşikardır. Özelleştirme stratejik bir ürün olan pancar ve şeker üretiminin geleceğini doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda fabrikada fiilen çalışanların yanı sıra, fabrika hinterlandındaki on binlerce çiftçi ailesi ile bölge hayvancılığı ve nakliyeciler ile esnafı da olumsuz etkilenecektir.   Şekerpancarı; üreticilerimizin tarımsal bilgi ve kültür düzeylerini yükselten, ailenin tüm fertlerine çalışma imkânı ve istihdam sağlayan, nüfusun kırsal kesimde tutulmasına, iç göçün yavaşlatılmasına ve bölgesel kalkınmışlık farklarının azaltılmasına en büyük katkıyı sağlayan ürünlerin başında gelmektedir. Özelleştirmeden doğrudan etkilenecek şeker sanayinin dışında bu özelleştirmenin asıl etki alanını tarım ve şeker pancarı tarımını yapan üreticiler oluşturmaktadır. Bugün 1,5 milyon üretici pancar kooperatiflerinin ortağıdır. Yani bu özelleştirme aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyon insanımızı ilgilendirmektedir. Şeker pancarı, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli üründür. Çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlar. Aynı zamanda bir dekar şeker pancarı tarımı, tarımda 80, sanayide 13 saat olmak üzere toplam 93 saat istihdam sağlamaktadır. Burdur Şeker fabrikasında halen 8.960 dekar alanda 5.020 çiftçi tarafından 618.000 ton şekerpancarı üretilmiş ve 80.315 ton şeker üretilmiştir. Fabrikalarda çeşitli kademelerde 313 kişi istihdam edilmektedir. Bu veriler Burdur için çok önemlidir ve fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda bölgenin ekonomik ve sosyal hayatına etkileri büyük olacaktır. Şeker pancarı, yüksek oranda tarımsal girdi (gübre, zirai ilaç, mekanizasyon v.b.) kullanımı gerektiren bir bitkidir. Bu nedenle yan sektörlerin gelişmesine en fazla destek sağlayan, en önemli sanayi bitkisidir. Şeker pancarı tarımı ve Şeker sanayi kendi sektörü dışında taşıma sektörüne de yılda yaklaşık 25-30 milyon ton iş hacmi yaratmaktadır. Bu yönüyle şeker pancarı, tarım ve endüstri kesiminde yarattığı geniş istihdam alanı ile etkin bir sosyal boyut kazanmaktadır. Pancar, dünyada olduğu gibi ülkemiz şartlarında da katma değeri en yüksek üründür. Yetiştirildiği alanlarda diğer ürünlere göre dört kat daha fazla katma değer sağlamakta, şeker pancarı ve pancar şekeri sanayii ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Pancar tarımı ve pancar şekeri sektörü; istihdam yaratıcı, tarımı ve hayvancılığı geliştirici, yan sektörleri destekleyici etkileri, çevre dostu, en fazla katma değer yaratan sektörlerden biri olması, özellikle de sağladığı sosyal faydanın büyüklüğü nedeniyle, tüm dünyada korunan ve desteklenen sektör durumundadır. Bu özellikleriyle de ülkemizde bir tarımsal kalkınma aracı olarak kullanılan şeker pancarı tarımı ve şeker sanayi sektörü ekonomik gerekçeler dışında sosyal gerekçeler ve güvenlik stratejileri açısından da önemli bir işlev görmüştür. O nedenle bölgede özelleştirme sonrası şart koşulan üretim yapma zorunluluğu süresinin sona ermesi ile birlikte Burdur Şeker Fabrikası’nın kapanması ya da şeker üretim kotasının verimli bölgelere (özellikle İç Anadolu) kaydırılması söz konusu olabilecektir. Bu durumda fabrikalarda çalışan işçilerin yanı sıra bölgedeki üreticiler ile yan sektörler olan hayvancılık ve nakliye ile girdi temin eden esnaf ve işletmelerde bu gelişmelerden etkilenecektir. Nitekim daha önce yaşanan tarımsal kitlerin özelleştirmesinde de benzer sorunlar yaşanmıştır. Şeker fabrikalarının bilinçsiz bir şekilde özelleştirilmesinden ülke tarımı ve ekonomisi büyük bir darbe alacaktır. Avrupa'da şeker pancarı üretiminde söz sahibi olan Türkiye, özelleştirmelerin ardından bu üstünlüğünü kaybederek, şekerde de ithalatçı duruma gelecektir. Şeker piyasası tamamen Cargill'in kontrolüne girecektir. Tüm bu nedenlerle Şeker fabrikalarını özelleştirme kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sektörün stratejik özelliği ve gıda güvenliği açısından özelleştirmenin yapılmaması, mutlaka özelleştirilecekse de ehil ellere, yani ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme hakkı Pancar Kooperatiflerine devredilmelidir. Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak bir özelleştirme sektörün sonunu getirecektir ve siyasiler aldıkları bu kararın sonuçlarını da iyi değerlendirmelidirler.  Saygılarımızla” "Kasım 2017 tarihinde  Maliye Bakanımız Sn. Naci AĞ Bal’ın 2018 yılında Şeker Fabrikalarının özelleştirileceğini açıklamış ve  20 Şubat 2018 tarihinde  T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Burdur Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı alınmış,. Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirileceği  ve  Son teklif verme tarihi de 18/04/2018 olarak belirlenmiştir. Kooperatif olarak ilimiz için ülkemiz için büyük önem arz eden bu özelleştirmenin zamanlamasının ve ihale sürecinin   manidar olduğunun bilinmesi isteriz.   Bu kapsamda kooperatifimiz Kasım 2017 ayından itibaren çalışmaya başlamıştır. ANKARA’da TBMM’deki milletvekillerimiz Sn. Reşat PETEK, Sn. Bayram ÖZÇELİK, Sn. Mehmet GÖKER ve DSYB Genel Başkanı Sn.Kamil ÖZCAN'ın makamlarında yapılan ziyarette ve diğer sivil toplum örgütleriyle görüşmelerimizde,    Bağlı olduğumuz Birliğimiz PANKOBİRLİK ve Kooperatifimizin Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesi hakkında görüşlerimiz dile getirilmiştir.  “Daha önce özelleştirilen Et Balık Kurumu, Süt Endüstri Kurumunu satın alanların bu fabrikaları kapattığını, mevcut arsaların ve binaların başka amaçlarla kullanıldığını, hükümetimizin de gözbebeği olarak nitelendirdiği Şeker Fabrikalarının da bu duruma düşmemesi gerektiği, böyle bir durumda hem üreticilerin hem tüketicilerin büyük zarar göreceği dile getirilmiştir.  Şeker Fabrikalarının Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmaya başlandığı, kurulduğu bölgelerde hem tüketimi hem de çevreye sosyal ve ekonomik hareketler getirdiği ve çiftçilere Modern tarımı öğrettiği bildirilmiştir.  1950 Yılından sonra o zaman ki hükümet tarafından sermayenin tabana yayılmasını sağlamak için, Pancar Üreticilerinin kuracakları kooperatiflerle her ilde bir şeker fabrikası politikası benimsendiğini, çiftçi ortaklığıyla kooperatiflerin kurduğu Şeker fabrikalarını, önceleri kooperatifler adına Şeker Fabrikaları A.Ş. işlettiğini, sonra kooperatif fabrikalarının Yönetiminin PANKOBİRLİK’ e devredildiğini, Pankobirlik tarafından 1991 yılında devir alınan bu fabrikalarımızda üretim kapasitesi 500 artırıldığı ve Türkiye’deki toplam üretimin 40’ını Adapazarı, Amasya, Boğazlıyan, Çumra, Kayseri ve Konya fabrikalarında üretildiği, Yeni yatırımlarla kapasiteyi, verimi ve kaliteyi artırdığı anlatılmıştır.  Türkiye’de yaklaşık 650-700 bin ailenin pancar ürettiğini, direkt ve dolaylı olarak bir çok kesime istihdam sağlandığı, ailelerle birlikte bu yaklaşık 10 milyon kişinin faydalandığını,  bu fabrikaların özelleştirilmesine karşı olmadığımızı, sadece üretimin ve dolayısıyla istihdamın devam etmesi gerektiğini, ABD Şeker Fabrikalarının tamamının, Avrupa’da ise 60 üzerinde Pancar Kooperatiflerinin olduğunu bu fabrikaların başarılarının ortada olduğu, PANKOBİRLİK’e bağlı Özel Şeker Fabrikaların da incelendiğinde; ne kadar başarılı olduğu, tarıma, üreticiye, tüketiciye, istihdama ve ekonomiye nasıl katkı sağladığı, görüleceği açıklandı. ,, Bölgelerin sos yo ve ekonomik kalkınmalarına katkı sağlayan Fabrikalarımızın Özelleştirilmesinde; PANKOBİRLİK ve Kooperatiflerimizin göz ardı edilmemesini, İşletme hakkının PANCAR KOOPERATİFLERİNE devredilmesi ile hem ülke refahının, hem üreticilerin hem de tüketicilerimize fayda sağlanacağı, istihdamın artacağı ve özelikle köyden kente göçün önüne geçileceği bildirildi. Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak bir özelleştirme sektörün sonunu getirecektir ve siyasiler aldıkları bu kararın sonuçlarını da iyi değerlendirmelidirler.”                                                                                                                                                                                                

Burdur-Isparta Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Eroğuz beraberindeki birlik başkanlarıyla beraber düzenlediği basın toplantısında özelleştirme sürecinde olan Burdur Şeker Fabrikasına duyarlı olduklarını çeşitli düşünce ve ifadeleriyle dile getirdi.

Konuşmasına geçen hafta pazartesi günü toplantı düzenleyeceklerini fakat Ankara ziyareti için bu toplantının ertelendiğini belirterek başlayan Eroğuz; konuyu Ankara’da Burdur milletvekili ve Pankobirlik genel başkanı ile görüştüğünü, görüşmenin neticesinde AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik’in Maliye Bakanı Naci Ağbal’la görüşüp, Burdur Şeker Fabrikasını, en yakın paydaşı olan Pancar Ekicileri Kooperatifinin almak istediğini ilettiğini belirtti. Bu tür görüşme ve sözlerin yeterli olmadığına inandıklarını savunan Başkan Eroğuz, “Bizim birinci önceliğimiz 1952li teknolojiyle çalışan Burdur Şeker Fabrikasına devletin teknolojiyi uyarlaması ve rantabl ise bunu kar eden bir hale getirmesidir” dedi.

Başkan Eroğuz, Pankobirlik’in tüm Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada da anket yaptığını, bu anketlerin neticesinde üreticinin içerisinde bulunmadığı hiçbir özelleştirmenin başarılı olmadığını vurguladı. Türkiye’de kooperatifçiliğe pek sıcak bakılmadığını kaydederek açıklamasını sürdüren Eroğuz, liberal ülkelerdeki kooperatifçiliğin ülke ekonomisine katkı sağladığını ifade etti.

Burdur’a 330 kilometre mesafede bulunan Konya’da yer alan kooperatifin (Torku) tamamen doğal ürünlerini 45 ülkeye ihraç ettiğini belirten Eroğuz; geçmişte SEK, EBK, BURTRAK gibi devlet kurumlarının özelleştirildiğini, EBK’yı Güçbirliği gibi yerli bir firmanın aldığını ve fakat yabancı bir firma alması durumda EBK’nın zarar edeceğini söyledi.

Eroğuz: “Ayın 26’sını bekliyoruz. Bunun dönüşü yok. Fakat bizim de elimizde B planımız, C planımız mevcut. Biz, kurumumuzu ilgilendiren bu konunun Sayın belediye başkanı, sayın milletvekilleri Sayın Ticaret Odası ve Ticaret Borsası başkanları ve bazı kişi ve kurumların kendiliğinden dile getirilmesinden memnun olduk, kendilerine teşekkür ediyoruz. Biz büyük ve demokratik devlet olduk. Haklarımızı sokakta değil medeni bir şekilde arayacağız… Bizler ekonomik ve siyasi rant peşinde olmadık. Üyelerimizin halleriyle hallendik, dertleriyle dertlendik. Bu ayın 26’sında şartname dağıtılacak. Bunu bekliyoruz.  Özelleştirme üreticinin lehine yapılsın. Bilhassa bu kurumun geleceğe güçlü taşınması lazım” dedi.  

EMEKLİLİĞİ GELEN KİŞİLER 11 FABRİKAYA TAYİN İSTEYEBİLİR

Toplantının sonunda Şeker İş Şube Başkanı Mustafa Onay da 264 örgütlü çalışan, kampanya zamanında da 850 ila 1000 çalışanı olan Burdur Şeker Fabrikasında devletin emekliliği gelen kişilerin ihbar ve kıdem tazminatlarını da ödeyip emekli edilmesi taahhüdünü verdiğini, emekliliği gelen fabrika çalışanlarının özelleştirme kapsamında olan diğer 11 şeker fabrikasına tayinini isteyebileceğini vurguladı.  Onay, “Bizim birinci kaygımız çalışanlarımız değil, bizim kaygımız üreticiler, kamyoncular, besicilerdir” dedi.

Başkan Eroğuz’un basın açıklaması metni şöyle:

"Burdur Şeker Fabrikası: Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Burdur Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı alınmıştır ve “Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilecektir. Son teklif verme tarihi de 18/04/2018 olarak belirlenmiştir.

18 Nisan'a kadar 25 şeker fabrikasının Burdur Şeker Fabrikası dahil olmak üzere 14'ü satılacaktır. Bu yapılan özelleştirmelerin ardından da birçok şeker fabrikası zamanla kapatılacaktır. Özelleştirme sonucunda ortaya çıkacak şeker üretim açığının ise nişasta bazlı şekerle kapatılacağı aşikardır.

Özelleştirme stratejik bir ürün olan pancar ve şeker üretiminin geleceğini doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda fabrikada fiilen çalışanların yanı sıra, fabrika hinterlandındaki on binlerce çiftçi ailesi ile bölge hayvancılığı ve nakliyeciler ile esnafı da olumsuz etkilenecektir.  

Şekerpancarı; üreticilerimizin tarımsal bilgi ve kültür düzeylerini yükselten, ailenin tüm fertlerine çalışma imkânı ve istihdam sağlayan, nüfusun kırsal kesimde tutulmasına, iç göçün yavaşlatılmasına ve bölgesel kalkınmışlık farklarının azaltılmasına en büyük katkıyı sağlayan ürünlerin başında gelmektedir.

Özelleştirmeden doğrudan etkilenecek şeker sanayinin dışında bu özelleştirmenin asıl etki alanını tarım ve şeker pancarı tarımını yapan üreticiler oluşturmaktadır. Bugün 1,5 milyon üretici pancar kooperatiflerinin ortağıdır. Yani bu özelleştirme aileleriyle birlikte yaklaşık 10 milyon insanımızı ilgilendirmektedir.

Şeker pancarı, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli üründür. Çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlar. Aynı zamanda bir dekar şeker pancarı tarımı, tarımda 80, sanayide 13 saat olmak üzere toplam 93 saat istihdam sağlamaktadır.

Burdur Şeker fabrikasında halen 8.960 dekar alanda 5.020 çiftçi tarafından 618.000 ton şekerpancarı üretilmiş ve 80.315 ton şeker üretilmiştir. Fabrikalarda çeşitli kademelerde 313 kişi istihdam edilmektedir. Bu veriler Burdur için çok önemlidir ve fabrikanın özelleştirme sonrası kapanması durumunda bölgenin ekonomik ve sosyal hayatına etkileri büyük olacaktır.

Şeker pancarı, yüksek oranda tarımsal girdi (gübre, zirai ilaç, mekanizasyon v.b.) kullanımı gerektiren bir bitkidir. Bu nedenle yan sektörlerin gelişmesine en fazla destek sağlayan, en önemli sanayi bitkisidir. Şeker pancarı tarımı ve Şeker sanayi kendi sektörü dışında taşıma sektörüne de yılda yaklaşık 25-30 milyon ton iş hacmi yaratmaktadır. Bu yönüyle şeker pancarı, tarım ve endüstri kesiminde yarattığı geniş istihdam alanı ile etkin bir sosyal boyut kazanmaktadır.

Pancar, dünyada olduğu gibi ülkemiz şartlarında da katma değeri en yüksek üründür. Yetiştirildiği alanlarda diğer ürünlere göre dört kat daha fazla katma değer sağlamakta, şeker pancarı ve pancar şekeri sanayii ülkemizde yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır.

Pancar tarımı ve pancar şekeri sektörü; istihdam yaratıcı, tarımı ve hayvancılığı geliştirici, yan sektörleri destekleyici etkileri, çevre dostu, en fazla katma değer yaratan sektörlerden biri olması, özellikle de sağladığı sosyal faydanın büyüklüğü nedeniyle, tüm dünyada korunan ve desteklenen sektör durumundadır.

Bu özellikleriyle de ülkemizde bir tarımsal kalkınma aracı olarak kullanılan şeker pancarı tarımı ve şeker sanayi sektörü ekonomik gerekçeler dışında sosyal gerekçeler ve güvenlik stratejileri açısından da önemli bir işlev görmüştür.

O nedenle bölgede özelleştirme sonrası şart koşulan üretim yapma zorunluluğu süresinin sona ermesi ile birlikte Burdur Şeker Fabrikası’nın kapanması ya da şeker üretim kotasının verimli bölgelere (özellikle İç Anadolu) kaydırılması söz konusu olabilecektir. Bu durumda fabrikalarda çalışan işçilerin yanı sıra bölgedeki üreticiler ile yan sektörler olan hayvancılık ve nakliye ile girdi temin eden esnaf ve işletmelerde bu gelişmelerden etkilenecektir. Nitekim daha önce yaşanan tarımsal kitlerin özelleştirmesinde de benzer sorunlar yaşanmıştır.

Şeker fabrikalarının bilinçsiz bir şekilde özelleştirilmesinden ülke tarımı ve ekonomisi büyük bir darbe alacaktır. Avrupa'da şeker pancarı üretiminde söz sahibi olan Türkiye, özelleştirmelerin ardından bu üstünlüğünü kaybederek, şekerde de ithalatçı duruma gelecektir. Şeker piyasası tamamen Cargill'in kontrolüne girecektir.

Tüm bu nedenlerle Şeker fabrikalarını özelleştirme kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sektörün stratejik özelliği ve gıda güvenliği açısından özelleştirmenin yapılmaması, mutlaka özelleştirilecekse de ehil ellere, yani ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme hakkı Pancar Kooperatiflerine devredilmelidir. Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak bir özelleştirme sektörün sonunu getirecektir ve siyasiler aldıkları bu kararın sonuçlarını da iyi değerlendirmelidirler.  Saygılarımızla”

"Kasım 2017 tarihinde  Maliye Bakanımız Sn. Naci AĞ Bal’ın 2018 yılında Şeker Fabrikalarının özelleştirileceğini açıklamış ve  20 Şubat 2018 tarihinde  T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Burdur Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı alınmış,. Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirileceği  ve  Son teklif verme tarihi de 18/04/2018 olarak belirlenmiştir.

Kooperatif olarak ilimiz için ülkemiz için büyük önem arz eden bu özelleştirmenin zamanlamasının ve ihale sürecinin   manidar olduğunun bilinmesi isteriz.  

Bu kapsamda kooperatifimiz Kasım 2017 ayından itibaren çalışmaya başlamıştır.

ANKARA’da TBMM’deki milletvekillerimiz Sn. Reşat PETEK, Sn. Bayram ÖZÇELİK, Sn. Mehmet GÖKER ve DSYB Genel Başkanı Sn.Kamil ÖZCAN'ın makamlarında yapılan ziyarette ve diğer sivil toplum örgütleriyle görüşmelerimizde,   

Bağlı olduğumuz Birliğimiz PANKOBİRLİK ve Kooperatifimizin Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesi hakkında görüşlerimiz dile getirilmiştir. 
“Daha önce özelleştirilen Et Balık Kurumu, Süt Endüstri Kurumunu satın alanların bu fabrikaları kapattığını, mevcut arsaların ve binaların başka amaçlarla kullanıldığını, hükümetimizin de gözbebeği olarak nitelendirdiği Şeker Fabrikalarının da bu duruma düşmemesi gerektiği, böyle bir durumda hem üreticilerin hem tüketicilerin büyük zarar göreceği dile getirilmiştir. 

Şeker Fabrikalarının Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmaya başlandığı, kurulduğu bölgelerde hem tüketimi hem de çevreye sosyal ve ekonomik hareketler getirdiği ve çiftçilere Modern tarımı öğrettiği bildirilmiştir. 

1950 Yılından sonra o zaman ki hükümet tarafından sermayenin tabana yayılmasını sağlamak için, Pancar Üreticilerinin kuracakları kooperatiflerle her ilde bir şeker fabrikası politikası benimsendiğini, çiftçi ortaklığıyla kooperatiflerin kurduğu Şeker fabrikalarını, önceleri kooperatifler adına Şeker Fabrikaları A.Ş. işlettiğini, sonra kooperatif fabrikalarının Yönetiminin PANKOBİRLİK’ e devredildiğini, Pankobirlik tarafından 1991 yılında devir alınan bu fabrikalarımızda üretim kapasitesi 500 artırıldığı ve Türkiye’deki toplam üretimin 40’ını Adapazarı, Amasya, Boğazlıyan, Çumra, Kayseri ve Konya fabrikalarında üretildiği, Yeni yatırımlarla kapasiteyi, verimi ve kaliteyi artırdığı anlatılmıştır. 
Türkiye’de yaklaşık 650-700 bin ailenin pancar ürettiğini, direkt ve dolaylı olarak bir çok kesime istihdam sağlandığı, ailelerle birlikte bu yaklaşık 10 milyon kişinin faydalandığını,  bu fabrikaların özelleştirilmesine karşı olmadığımızı, sadece üretimin ve dolayısıyla istihdamın devam etmesi gerektiğini, ABD Şeker Fabrikalarının tamamının, Avrupa’da ise 60 üzerinde Pancar Kooperatiflerinin olduğunu bu fabrikaların başarılarının ortada olduğu, PANKOBİRLİK’e bağlı Özel Şeker Fabrikaların da incelendiğinde; ne kadar başarılı olduğu, tarıma, üreticiye, tüketiciye, istihdama ve ekonomiye nasıl katkı sağladığı, görüleceği açıklandı. ,,

Bölgelerin sos yo ve ekonomik kalkınmalarına katkı sağlayan Fabrikalarımızın Özelleştirilmesinde; PANKOBİRLİK ve Kooperatiflerimizin göz ardı edilmemesini, İşletme hakkının PANCAR KOOPERATİFLERİNE devredilmesi ile hem ülke refahının, hem üreticilerin hem de tüketicilerimize fayda sağlanacağı, istihdamın artacağı ve özelikle köyden kente göçün önüne geçileceği bildirildi.

Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak bir özelleştirme sektörün sonunu getirecektir ve siyasiler aldıkları bu kararın sonuçlarını da iyi değerlendirmelidirler.”

 

 

                                                                                               

                                                                                     

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bakayrinti.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.